24 Ağustos 2018 Cuma

* Ruhların iş yapması (Osman Ünlü'nün 26.8.2018 tarihli yazısı)

26 Ağustos 2018, Pazar

 

 

Ruhların iş yapması

 

 

 

 

Sual: İnsanın ruhu, dünyaya gelmeden önce de çeşitli işler yapabilir mi?

Cevap: Bu konuda, İmâm-ı Rabbânî hazretlerine; "Reşehât kitâbında, Bâbâ Âbrizin 'Allahü teâlâ, dünyada hiç insan yok iken, Adem aleyhisselâmın çamurunun yoğurulmasını irade ettiği vakit, ben de çamura su döküyordum' dediğini yazıyor. Bu nasıl olur" diye sual ediliyor. Bu zât cevabında buyuruyor ki:

"Adem aleyhisselâmın çamurunu melekler yoğurmuş idi. Bu vazife, meleklere verildiği gibi, Bâbâ Âbrizin ruhuna da, su dökmek vazifesi verilmiş olduğu anlaşılıyor. Kendi bedeni, dünyaya hatta kemale gelince, ruhunun bu vazifeyi yapmış olduğu, kendisine bildirilmiş oluyor. Allahü teâlânın, ruhlara, bedene gelmeden önce veya bedenden ayrıldıktan sonra, cisim şekline girip, canlıların yaptığı işleri yapabilmeleri kudretini vermesi caizdir.

Din büyüklerinden birkaçı dünyaya gelmeden asırlarca önce, mühim büyük işler yapmış olduklarını haber vermiştir ki, bunlar da, böyle olmuştur. Yani, bu işleri ruhları, bedensiz olarak yapmış, kendilerine dünyaya geldikten sonra, bildirilmiştir.

Ruhların, cisim şekli alarak iş görmelerini, bazı kimseler, tenasüh sanmıştır. Hâşâ hiç tenasüh değildir. Yani ruhlar, başka bir bedene girmemiştir. Bu hal birçok cahillerin ayaklarının kaymasına sebep olmuştur."

***

Sual: Şehirler arası yollarda konaklama yerlerinde mescitler bulunuyor. Burada namaz kılacak kimse, kendisi ezan okur ve kamet getirir mi?

Cevap: Yollarda bulunan veya imamı ve müezzini bulunmayan ve cemaati belli kimseler olmayan camilerde, çeşitli zamanlarda gelenler, bir vaktin namazı için, çeşitli cemaatler yaparlar. Her cemaat için, ezan ve ikamet okunur. Böyle camide, yalnız kılan da, ezan ve ikameti kendi işiteceği kadar sesle okur.

***

Sual: Zikir, sadece Allahü teâlânın ismini çokça söylemek midir?

Cevap: Mektûbat kitabında buyuruluyor ki:

"Resûlullah efendimize uygun olan her iş, hatta alış veriş bile zikir olur. O halde, her hareketin, her duruşun, Resûlullah efendimize uygun olması lazımdır. Böylece, hepsi zikir olur. Zikir demek, gafleti gidermek, Allahü teâlâyı hatırlamaktır. İnsan her hareketinde, her işinde, Allahü teâlânın emrini ve yasağını gözetince, emir ve yasakların sahibini unutmaktan kurtulur ve daim zikir etmiş olur."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder