30 Kasım 2017 Perşembe

Organizasyonlarda 5S Adımları

Bu e-postayı düzgün görüntüleyemiyorsanız lütfen tıklayınız.

Sayın Mehmet Ali

Bilgilendirme e-postalarını almak istemiyorsanız lütfen tıklayınız.


Bu e-posta size SmartMessage™ kullanılarak gönderilmiştir.

[Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] * Cennet nimeti ve Cehennem azabı sonsuzdur

1 Aralık 2017, Cuma

 

Cennet nimeti ve Cehennem azabı sonsuzdur

 

 

Sual: Cennet nimetleri ve Cehennem azabı sonsuz mudur? (Rahmetim her şeyi kapladı) âyet-i kerimesini nasıl anlamamız gerekir?

Cevap: İmam-ı Rabbani hazretleri Mektûbât kitabının birinci cildi 266. mektupta buyuruyor ki: Cennet ve Cehennem vardır. Kıyamet günü, hesaptan sonra, birçokları Cennete gönderilecek, birçoğu da, Cehenneme sokulacaktır. Cennetin sevabı, nimetleri ve Cehennemin azabı ebedîdir, sonsuzdur. Bunlar, Kur'ân-ı kerimde ve hadîs-i şeriflerde açıkça bildirilmektedir. Muhyiddîn-i Arabî "kuddise sirruh" (Füsûs) kitabında, (Sonunda herkes rahmete kavuşacaktır) diyor ve (Rahmetim her şeyi kapladı) âyet-i kerimesini bildirip, (Kâfirler, Cehennemde üçbin sene kalarak, sonra Cehennem, bunlara serin ve rahat olacaktır, nasıl ki ateş, dünyada İbrahim aleyhisselâma selamet olmuştu. Allahü teâlâ azab vaat ettiği sözünden dönebilir) diyor. (Ehl-i dilden, hiçimse, kâfirlerin Cehennemde ebedî kalacağını söylemedi) diyerek, burada da, doğru yoldan ayrılmaktadır. A'râf sûresinin, (Rahmetim her şeyi içine aldı) mealindeki yüzellibeşinci âyet-i kerimesinin, dünyada rahmetin, müminlere ve kâfirlere beraber olduğunu gösterdiğini anlayamadı. Ahirette, kâfirlere rahmetin zerresi bile yoktur. Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı kerimde bunu bildiriyor ve (Rahmetim her şeyi kaplamıştır) buyurduktan sonra mealen, (Rahmetim, benden korkup, haramlardan kaçanlar ve zekâtlarını verenler ve Kur'ân-ı kerimime inananlar içindir) buyuruyor. Muhyiddîn-i Arabî "kuddise sirruh", âyet-i kerimenin başını okuyup, sonunu bırakıyor. Yine A'râf sûresinin ellibeşinci âyetinde mealen, (Rahmetim, imanı ve ihsanı olanlaradır) buyuruldu. İbrâhîm sûresinin, (Allahü teâlâ, Peygamberlerine verdiği sözden döner sanmayınız) mealindeki kırkyedinci âyet-i kerimesi, diğerlerine verdiği sözden döner demek değildir. Burada, yalnız Peygamberlerine verdiği sözden dönmez buyurması belki, Peygamberlerinin kâfirlerden daha kuvvetli ve onlara galip olması için verdiği sözden demektir ki, böylece hem Peygamberlerine, hem de bunların düşmanı olan kâfirlere söz verilmektedir. O hâlde, bu âyet-i kerime, hem Peygamberlerine, hem de düşmanlarına verdiği sözden dönmeyeceğini bildiriyor ki, sözünü ispat için yazdığı bu âyet-i kerime, onun yanıldığını meydana çıkarıyor. Şunu da söyleyelim ki, düşmanlarına verdiği sözden dönmesi, dostlarına verdiği sözden dönmek gibi, yalancılık olur ki, Allahü teâlâya bunu söylemek çok yersizdir. Çünkü, kâfirlere azab etmeyeceğini biliyorken, bir fayda için, bilgisinin aksine olarak, sonsuz azab edeceğim diyor demek, çok çirkin bir sözdür. Ehl-i dilin, kâfirlerin Cehennemde kalmayacaklarını söylemeleri de, Muhyiddîn-i Arabînin "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz" keşif ile, yani kalbi ile anlayarak, söylediği sözlerdendir. Kalbe doğan şeylerde, çok hata olur. Din büyüklerinin, Peygamberimizden "sallallahü aleyhi ve sellem" ve Eshâb-ı kiramdan "rıdvânullahi aleyhim ecma'în" alarak yazdıklarına muhalif olan, böyle keşiflerin, kıymeti ve ehemmiyeti yoktur. [İbni Teymiyye de, kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarını inkâr etmektedir.] (Mektûbât Tercemesi s. 368)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google

 

Mail grubu sayfası: Google

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 



--
11/29/2017 06:40:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

[Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] * Cennet nimeti ve Cehennem azabı sonsuzdur

1 Aralık 2017, Cuma

 

Cennet nimeti ve Cehennem azabı sonsuzdur

 

 

Sual: Cennet nimetleri ve Cehennem azabı sonsuz mudur? (Rahmetim her şeyi kapladı) âyet-i kerimesini nasıl anlamamız gerekir?

Cevap: İmam-ı Rabbani hazretleri Mektûbât kitabının birinci cildi 266. mektupta buyuruyor ki: Cennet ve Cehennem vardır. Kıyamet günü, hesaptan sonra, birçokları Cennete gönderilecek, birçoğu da, Cehenneme sokulacaktır. Cennetin sevabı, nimetleri ve Cehennemin azabı ebedîdir, sonsuzdur. Bunlar, Kur'ân-ı kerimde ve hadîs-i şeriflerde açıkça bildirilmektedir. Muhyiddîn-i Arabî "kuddise sirruh" (Füsûs) kitabında, (Sonunda herkes rahmete kavuşacaktır) diyor ve (Rahmetim her şeyi kapladı) âyet-i kerimesini bildirip, (Kâfirler, Cehennemde üçbin sene kalarak, sonra Cehennem, bunlara serin ve rahat olacaktır, nasıl ki ateş, dünyada İbrahim aleyhisselâma selamet olmuştu. Allahü teâlâ azab vaat ettiği sözünden dönebilir) diyor. (Ehl-i dilden, hiçimse, kâfirlerin Cehennemde ebedî kalacağını söylemedi) diyerek, burada da, doğru yoldan ayrılmaktadır. A'râf sûresinin, (Rahmetim her şeyi içine aldı) mealindeki yüzellibeşinci âyet-i kerimesinin, dünyada rahmetin, müminlere ve kâfirlere beraber olduğunu gösterdiğini anlayamadı. Ahirette, kâfirlere rahmetin zerresi bile yoktur. Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı kerimde bunu bildiriyor ve (Rahmetim her şeyi kaplamıştır) buyurduktan sonra mealen, (Rahmetim, benden korkup, haramlardan kaçanlar ve zekâtlarını verenler ve Kur'ân-ı kerimime inananlar içindir) buyuruyor. Muhyiddîn-i Arabî "kuddise sirruh", âyet-i kerimenin başını okuyup, sonunu bırakıyor. Yine A'râf sûresinin ellibeşinci âyetinde mealen, (Rahmetim, imanı ve ihsanı olanlaradır) buyuruldu. İbrâhîm sûresinin, (Allahü teâlâ, Peygamberlerine verdiği sözden döner sanmayınız) mealindeki kırkyedinci âyet-i kerimesi, diğerlerine verdiği sözden döner demek değildir. Burada, yalnız Peygamberlerine verdiği sözden dönmez buyurması belki, Peygamberlerinin kâfirlerden daha kuvvetli ve onlara galip olması için verdiği sözden demektir ki, böylece hem Peygamberlerine, hem de bunların düşmanı olan kâfirlere söz verilmektedir. O hâlde, bu âyet-i kerime, hem Peygamberlerine, hem de düşmanlarına verdiği sözden dönmeyeceğini bildiriyor ki, sözünü ispat için yazdığı bu âyet-i kerime, onun yanıldığını meydana çıkarıyor. Şunu da söyleyelim ki, düşmanlarına verdiği sözden dönmesi, dostlarına verdiği sözden dönmek gibi, yalancılık olur ki, Allahü teâlâya bunu söylemek çok yersizdir. Çünkü, kâfirlere azab etmeyeceğini biliyorken, bir fayda için, bilgisinin aksine olarak, sonsuz azab edeceğim diyor demek, çok çirkin bir sözdür. Ehl-i dilin, kâfirlerin Cehennemde kalmayacaklarını söylemeleri de, Muhyiddîn-i Arabînin "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz" keşif ile, yani kalbi ile anlayarak, söylediği sözlerdendir. Kalbe doğan şeylerde, çok hata olur. Din büyüklerinin, Peygamberimizden "sallallahü aleyhi ve sellem" ve Eshâb-ı kiramdan "rıdvânullahi aleyhim ecma'în" alarak yazdıklarına muhalif olan, böyle keşiflerin, kıymeti ve ehemmiyeti yoktur. [İbni Teymiyye de, kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarını inkâr etmektedir.] (Mektûbât Tercemesi s. 368)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google

 

Mail grubu sayfası: Google

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 



--
11/29/2017 06:40:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

[Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] * Cennet nimeti ve Cehennem azabı sonsuzdur

1 Aralık 2017, Cuma

 

Cennet nimeti ve Cehennem azabı sonsuzdur

 

 

Sual: Cennet nimetleri ve Cehennem azabı sonsuz mudur? (Rahmetim her şeyi kapladı) âyet-i kerimesini nasıl anlamamız gerekir?

Cevap: İmam-ı Rabbani hazretleri Mektûbât kitabının birinci cildi 266. mektupta buyuruyor ki: Cennet ve Cehennem vardır. Kıyamet günü, hesaptan sonra, birçokları Cennete gönderilecek, birçoğu da, Cehenneme sokulacaktır. Cennetin sevabı, nimetleri ve Cehennemin azabı ebedîdir, sonsuzdur. Bunlar, Kur'ân-ı kerimde ve hadîs-i şeriflerde açıkça bildirilmektedir. Muhyiddîn-i Arabî "kuddise sirruh" (Füsûs) kitabında, (Sonunda herkes rahmete kavuşacaktır) diyor ve (Rahmetim her şeyi kapladı) âyet-i kerimesini bildirip, (Kâfirler, Cehennemde üçbin sene kalarak, sonra Cehennem, bunlara serin ve rahat olacaktır, nasıl ki ateş, dünyada İbrahim aleyhisselâma selamet olmuştu. Allahü teâlâ azab vaat ettiği sözünden dönebilir) diyor. (Ehl-i dilden, hiçimse, kâfirlerin Cehennemde ebedî kalacağını söylemedi) diyerek, burada da, doğru yoldan ayrılmaktadır. A'râf sûresinin, (Rahmetim her şeyi içine aldı) mealindeki yüzellibeşinci âyet-i kerimesinin, dünyada rahmetin, müminlere ve kâfirlere beraber olduğunu gösterdiğini anlayamadı. Ahirette, kâfirlere rahmetin zerresi bile yoktur. Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı kerimde bunu bildiriyor ve (Rahmetim her şeyi kaplamıştır) buyurduktan sonra mealen, (Rahmetim, benden korkup, haramlardan kaçanlar ve zekâtlarını verenler ve Kur'ân-ı kerimime inananlar içindir) buyuruyor. Muhyiddîn-i Arabî "kuddise sirruh", âyet-i kerimenin başını okuyup, sonunu bırakıyor. Yine A'râf sûresinin ellibeşinci âyetinde mealen, (Rahmetim, imanı ve ihsanı olanlaradır) buyuruldu. İbrâhîm sûresinin, (Allahü teâlâ, Peygamberlerine verdiği sözden döner sanmayınız) mealindeki kırkyedinci âyet-i kerimesi, diğerlerine verdiği sözden döner demek değildir. Burada, yalnız Peygamberlerine verdiği sözden dönmez buyurması belki, Peygamberlerinin kâfirlerden daha kuvvetli ve onlara galip olması için verdiği sözden demektir ki, böylece hem Peygamberlerine, hem de bunların düşmanı olan kâfirlere söz verilmektedir. O hâlde, bu âyet-i kerime, hem Peygamberlerine, hem de düşmanlarına verdiği sözden dönmeyeceğini bildiriyor ki, sözünü ispat için yazdığı bu âyet-i kerime, onun yanıldığını meydana çıkarıyor. Şunu da söyleyelim ki, düşmanlarına verdiği sözden dönmesi, dostlarına verdiği sözden dönmek gibi, yalancılık olur ki, Allahü teâlâya bunu söylemek çok yersizdir. Çünkü, kâfirlere azab etmeyeceğini biliyorken, bir fayda için, bilgisinin aksine olarak, sonsuz azab edeceğim diyor demek, çok çirkin bir sözdür. Ehl-i dilin, kâfirlerin Cehennemde kalmayacaklarını söylemeleri de, Muhyiddîn-i Arabînin "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz" keşif ile, yani kalbi ile anlayarak, söylediği sözlerdendir. Kalbe doğan şeylerde, çok hata olur. Din büyüklerinin, Peygamberimizden "sallallahü aleyhi ve sellem" ve Eshâb-ı kiramdan "rıdvânullahi aleyhim ecma'în" alarak yazdıklarına muhalif olan, böyle keşiflerin, kıymeti ve ehemmiyeti yoktur. [İbni Teymiyye de, kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarını inkâr etmektedir.] (Mektûbât Tercemesi s. 368)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google

 

Mail grubu sayfası: Google

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 



--
11/29/2017 06:40:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

[Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] * Cennet nimeti ve Cehennem azabı sonsuzdur

1 Aralık 2017, Cuma

 

Cennet nimeti ve Cehennem azabı sonsuzdur

 

 

Sual: Cennet nimetleri ve Cehennem azabı sonsuz mudur? (Rahmetim her şeyi kapladı) âyet-i kerimesini nasıl anlamamız gerekir?

Cevap: İmam-ı Rabbani hazretleri Mektûbât kitabının birinci cildi 266. mektupta buyuruyor ki: Cennet ve Cehennem vardır. Kıyamet günü, hesaptan sonra, birçokları Cennete gönderilecek, birçoğu da, Cehenneme sokulacaktır. Cennetin sevabı, nimetleri ve Cehennemin azabı ebedîdir, sonsuzdur. Bunlar, Kur'ân-ı kerimde ve hadîs-i şeriflerde açıkça bildirilmektedir. Muhyiddîn-i Arabî "kuddise sirruh" (Füsûs) kitabında, (Sonunda herkes rahmete kavuşacaktır) diyor ve (Rahmetim her şeyi kapladı) âyet-i kerimesini bildirip, (Kâfirler, Cehennemde üçbin sene kalarak, sonra Cehennem, bunlara serin ve rahat olacaktır, nasıl ki ateş, dünyada İbrahim aleyhisselâma selamet olmuştu. Allahü teâlâ azab vaat ettiği sözünden dönebilir) diyor. (Ehl-i dilden, hiçimse, kâfirlerin Cehennemde ebedî kalacağını söylemedi) diyerek, burada da, doğru yoldan ayrılmaktadır. A'râf sûresinin, (Rahmetim her şeyi içine aldı) mealindeki yüzellibeşinci âyet-i kerimesinin, dünyada rahmetin, müminlere ve kâfirlere beraber olduğunu gösterdiğini anlayamadı. Ahirette, kâfirlere rahmetin zerresi bile yoktur. Cenâb-ı Hak, Kur'ân-ı kerimde bunu bildiriyor ve (Rahmetim her şeyi kaplamıştır) buyurduktan sonra mealen, (Rahmetim, benden korkup, haramlardan kaçanlar ve zekâtlarını verenler ve Kur'ân-ı kerimime inananlar içindir) buyuruyor. Muhyiddîn-i Arabî "kuddise sirruh", âyet-i kerimenin başını okuyup, sonunu bırakıyor. Yine A'râf sûresinin ellibeşinci âyetinde mealen, (Rahmetim, imanı ve ihsanı olanlaradır) buyuruldu. İbrâhîm sûresinin, (Allahü teâlâ, Peygamberlerine verdiği sözden döner sanmayınız) mealindeki kırkyedinci âyet-i kerimesi, diğerlerine verdiği sözden döner demek değildir. Burada, yalnız Peygamberlerine verdiği sözden dönmez buyurması belki, Peygamberlerinin kâfirlerden daha kuvvetli ve onlara galip olması için verdiği sözden demektir ki, böylece hem Peygamberlerine, hem de bunların düşmanı olan kâfirlere söz verilmektedir. O hâlde, bu âyet-i kerime, hem Peygamberlerine, hem de düşmanlarına verdiği sözden dönmeyeceğini bildiriyor ki, sözünü ispat için yazdığı bu âyet-i kerime, onun yanıldığını meydana çıkarıyor. Şunu da söyleyelim ki, düşmanlarına verdiği sözden dönmesi, dostlarına verdiği sözden dönmek gibi, yalancılık olur ki, Allahü teâlâya bunu söylemek çok yersizdir. Çünkü, kâfirlere azab etmeyeceğini biliyorken, bir fayda için, bilgisinin aksine olarak, sonsuz azab edeceğim diyor demek, çok çirkin bir sözdür. Ehl-i dilin, kâfirlerin Cehennemde kalmayacaklarını söylemeleri de, Muhyiddîn-i Arabînin "kaddesallahü teâlâ sirrehül'azîz" keşif ile, yani kalbi ile anlayarak, söylediği sözlerdendir. Kalbe doğan şeylerde, çok hata olur. Din büyüklerinin, Peygamberimizden "sallallahü aleyhi ve sellem" ve Eshâb-ı kiramdan "rıdvânullahi aleyhim ecma'în" alarak yazdıklarına muhalif olan, böyle keşiflerin, kıymeti ve ehemmiyeti yoktur. [İbni Teymiyye de, kâfirlerin Cehennemde sonsuz kalacaklarını inkâr etmektedir.] (Mektûbât Tercemesi s. 368)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google

 

Mail grubu sayfası: Google

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 



--
11/29/2017 06:40:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
11/30/2017 06:50:00 ÖS tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi