26 Aralık 2009 Cumartesi

Çay Haber.Com | Karadeniz Haber Rize, Artvin, Trabzon

Çay Haber.Com | Karadeniz Haber Rize, Artvin, Trabzon


Gökhan Ünal’dan G.Saray açıklaması

Posted: 26 Dec 2009 11:07 AM PST

Galatasaray‘ın transfer etmek istediği Gökhan Ünal, bordo-mavili kulübün şahsıyla ilgili vereceği karara saygı duymaktan başka bir tavır sergilemesinin mümkün olmadığını söyledi.


Gökhan Ünal, kulübün internet sitesinde yer alan açıklamasında, Trabzonspor’un sözleşmeli futbolcusu olduğunu belirtti.Bordo-mavili formayı giyerken hiçbir takıma sempati duymasının düşünülemeyeceğini kaydeden Gökhan, ”Bizler profesyonel insanlarız. Amacımız formasını giydiğimiz kulübün menfaatlerini sonuna kadar korumak ve elimizden gelen en iyi hizmeti verebilmektir. Benim Trabzonspor forması altında da yapmaya çalıştığım budur. Sözleşmemle ilgili olarak elbette kulübümün şahsımla ilgili vereceği karara saygı duymaktan başka bir tavır sergilemem mümkün değildir. Ama bireysel olarak herhangi bir arayışım da bulunmamaktadır. Şu anda devre arası kampına kadar iznimi geçirmekteyim” dedi.

Golcü bir oyuncu olarak geçen sezon iyi bir performans çizdiğini, ancak bu sezon ligin ilk yarısında beklenen sayıya ulaşamamanın kendisini herkesten fazla rahatsız ettiğinin ifade eden Gökhan Ünal, ”Bu durumdan dolayı bazı sıkıntılar ve rahatsızlıklar yaşadığım doğrudur. Ama bunlar benim şahsımla ilgili konulardır. Profesyonel futbolcular olarak karşılaştığımız zorlukları aşmada gereken gayreti göstermeliyiz. Üzerime düşen sorumluluğun farkındayım” diye konuştu.

AA

Siirt’te 1 terörist teslim oldu

Posted: 26 Dec 2009 11:07 AM PST

Siirt’te bölücü terör örgütüne mensup bir kişi teslim oldu.


Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde verilen bilgiye göre bölücü terör örgütü mensubu 1 terörist, Siirt ili Baykan ilçesinde güvenlik güçlerine dün öğle saatlerinde teslim oldu. 20-26 Aralık tarihleri arasındaki yedi günlük sürede iki terörist etkisiz hale getirilmiş oldu. 22 Aralık günü de bir başka örgüt üyesi sağ olarak yakalanmıştı. (ANKA)

Türkiye’den CERN’e 50 milyon $’lık teklif

Posted: 26 Dec 2009 11:07 AM PST

Patlama sonrası dünyada depremler ya da kara delikler oluşacak mı? CERN için üye ülkeler ne kadar kaynak ayırıyor? Türkiye CERN’e üye olmak istiyor. Peki üyelik kabul edilecek mi? TRT bu soruların cevabını aradı..


Ayşe Süberker’in haberi

CERN, ‘Büyük Patlama’ deneyine 14 Şubat 2010 tarihinde devam etmeye karar verdi. Dan Brown’ın Melekler ve Şeytanlar efsanesi Sevgililer Günü’nde sona mı erecek? Laboratuvardaki Büyük Patlama sonrası dünyada depremler ya da kara delikler oluşacak mı? CERN’de çalışan bilim adamları korkuyor mu? Peki yüzyılın deneyi daha önce neden durdurulmuştu? CERN’in kara gününde ne yaşandı? CERN için üye ülkeler ne kadar kaynak ayırıyor? Türkiye CERN’e üye olmak istiyor. Yıllık 50 milyon dolara mal olacak üyelik kabul edilecek mi? TRT Türk ekibi, yüzyılın deneyi olarak nitelendirilen Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (BHÇ) deneyinin yapıldığı Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi CERN’e girdi… Ve bu soruların yanıtlarını aradı

Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi (CERN) her ne kadar içinde nükleer kelimesi geçse de aslında dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarı, yani korkulduğu gibi burada gizli nükleer araştırmalar ya da nükleer silahlar yapılmıyor, aksine amaç bundan 13.5 milyar yıl önce yaşadığımız evreni oluşturan maddenin yapısını ve maddeyi bir arada tutan kuvvetleri anlamak… Dünya kamuoyu CERN’i 10 Eylül 2008’de Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (BHÇ) deneyi ile duydu.

Uluslararası kanallar bu tarihi deneyi naklen ekranlara getirirken aslında ne CERN’i ne de deneyin neyi amaçladığını biliyordu. Ekranlarda sadece sevinç çığlıkları atan ve şampanya patlatan bilim adamları vardı.
Dışarıdaki insanlar ise bu büyük deneyin karadelikleri ve depremleri tetikleyip dünya düzenini bozmasından korkuyordu.

Bu olasılıkların hiçbiri gerçekleşmedi çünkü BHÇ çalıştırılmaya başlamasından dokuz gün yani 19 Eylül günü arızalandı… Ve çarpışmalara bir yıl kadar ara verildi. Deneye şüpheyle yaklaşanlar rahat bir nefes alırken bilim adamları da sükût-u hayale uğradı.

Ancak 14 yıl boyunca üzerinde kafa yorulan ve yaklaşık 8 milyar dolara mal olan böylesine devasa bir projeden bu kadar çabuk vazgeçilemezdi. CERN’deki bilim adamları aradan geçen bir yıl boyunca nerede hata yaptıklarını ararken, deneyin aksayan bölümlerini de tamir ettiler, araştırmalarına devam ettiler… Ve bu aralık ayında ajanslara bir haber düştü…

“BHÇ dünyadaki en yüksek enerjili proton çarpışmasını kaydetti…”
Gözler yine CERN’deydi.  TRT Türk ekibi de bu deneyi daha yakından görmek ve anlamak için CERN’e girdi.

İçeri girmek hiç zor değil

CERN’e girmek öyle sanıldığı gibi zor değil. Basın ofisine laboratuvarı gezmek istediğinizi söylemeniz, hangi tarihler arasında kalacağınızı ve nereden geldiğinizi bildirmeniz yeter…

Bizi CERN’de uzun yıllardır bifiil çalışan Türk fizikçiler Doç. Dr. Kerem Cankoçak ve Profesör Yaşar Önel karşıladı.
CERN kampüsüne giriş, normal bir üniversiteye girmek gibi. Ana kapıdan girince karşınıza 500’den fazla binaya ve 7 bine yakın bilim adamına ev sahipliği yapan kocaman bir yerleşke çıkıyor, her şey çok alışıldık… Ne yüksek teknolojili binalar ne de beyaz deney kıyafetleri içinde bilim adamları görüyorsunuz…

Dan Brown’a teşekkürler!
Hatta CERN çalışanları kameraları görünce heyecanlanıyorlar. Dünyanın, deneyin amacını iyi anlayamamış olmasından şikâyet edip, satır arasında o çok dalga geçtikleri Melekler ve Şeytanlar romanının ünlü yazarı Dan Brown’a da tanıtımlarını yaptığı için teşekkür ediyorlar…

Kampüsü genel olarak gezdikten sonra, sıra büyük güne BHÇ deneyinin parçası dört dedektörden biri olan CMS’i görmeye geliyor.

CMS, BHÇ deneyi kapsamında yerin yaklaşık 100 metre altından geçen 27 kilometrelik tünelin bir bölümüne yerleştirilmiş dünyanın en büyük, en güçlü ve en pahalı mıknatısı.

Asıl amacı tünel içinde farklı yönlerden gönderilen protonları doğru zaman ve yerde kafa kafaya çarpıştırmak ve hızlarını ölçmek.

Radyasyon ofistekinden az
CMS’e ve diğer dedektörlere inebilmek ise sadece deneye ara verildiği zaman mümkün olabiliyor. CERN yetkilileri güvenlik açısından tüneldeki radyasyon seviyesi sıfıra inene kadar, aşağı inişlere izin vermiyorlar.

Yeraltındaki radyasyon, ofislerdekinden bile az. Deneyin durdurulmasından yaklaşık 20 saat sonra aşağı inebileceğimizi öğrendik. Güvenlik önlemi olarak sadece bize verilen baretleri taktık ve dev mıknatısa giden yolda aşılması gereken son engele; retina tarayıcısının olduğu kapıya ulaştık. Kapı önünde rehberimiz ve CMS’den sorumlu alman bilimadamı Wolfgang Zoiner ile göz göze geldiğimizde aklımızda aynı şey vardı…

Dan Brown’ın kitabında, vakumlu bir kutuda muhafaza edilen henüz  ‘bulunamamış’ anti-madde ile Vatikan’ı havaya uçurma planları ve bu uğurda gözleri oyulan ve cinayete kurban giden bilim adamları.

Wolfgang romanın CERN ile ilgili bölümünde sadece bu retina tarayıcısının gerçekçi olduğunu söyledi ve gülmeye başladı.

CMS dedektörüne indiğimiz zaman karşımıza beş katlı bir apartman büyüklüğünde 12 bin 500 ton ağırlığındaki devasa mıknatıs çıkıyor. Mıknatıs binlerce ton çelik ve milyonlarca karışık mekanizma ve kablodan oluşuyor. Profesör Yaşar Önel CMS’nin yapımında Türk mühen-dislerin payının çok büyük olduğunu söylüyor. Mıknatıs sorunsuz çalışmış, şimdi biraz dinlenmesi gerekiyor. 14 Şubat’a kadar durdurulan deney bu tarihten sonra daha yüksek enerjili çarpışmalar kaydederek, evrenin sırlarına ışık tutmaya kaldığı yerden devam edecek.

Tarihin 14 Şubat olması Dan Brown efsanesinin Sevgililer Günü’nde sona ereceğini akıllara getirse de bu tamamen bir tesadüf…

BHÇ deneyinin başlamasıyla dünyayı saran Big Bang, yani Büyük Patlama korkusunun ne kadar yersiz olduğunu CERN’deki bilim adamlarına sorunca anlıyoruz. Laboratuvarda, kafeteryada ve ofislerinde konuştuğumuz bilim adamları “Büyük patlama olacak mı?” sorusuna kahkaha atarak “Tabii ki hayır” cevabını veriyor,öyle bir olasılık olsa kendilerinin burada çalışmayacak kadar akıllı olduklarını söylüyorlar.

Kafa yordukları deneylerine güvenleri sonsuz. Çünkü deneye ara verilen süre içinde önemli veriler elde etmişler. CERN Başkanı Rolf Heuer ise evreni yaratan büyük patlamanın bundan 13.5 milyar yıl önce gerçekleştiği, bu yıllar içinde evrenin başka patlamalara da sahne olduğunu, ancak insanların hâlâ yaşayıp konuşabildiklerini anlatarak Büyük Patlama iddialarını saçmalık olarak değerlendirdi.  Heuer, BHÇ’nin tamamen güvenli olduğunu, deneydeki en yüksek seviyeli çarpışmada bile ortaya çıkacak enerjinin iki sivrisineğin çarpışması kadar bir etki yaratacağını söyledi.

Önce Türkiye’ye altyapı
“Belki evreni taklit edemeyeceğiz ama evreni yaratan yapıtaşları ve onları bir arada tutan kuvvetlere dair önemli bulgulara ulaşacağız” diyen CERN Başkanı, Türkiye’nin üyeliğinin de kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.
1961’den beri gözlemci statüsünde CERN’deki deneylerine katılan Türkiye 2008 yılında tam üyelik için resmen başvurdu. Üyeliği İsrail ile birlikte değerlendirilen Türkiye’ye karşı Yunanistan’ın koyduğu muhalefet şerhinin kalktığını aktaran Heuer süreçten umutlu.

Aslında CERN Türkiye’nin üyeliğinden yana ama bunun karşılığında Türkiye, kendi gayri safi milli hasılası oranında bir para yatırmak zorunda. Bu da yıllık 50 milyon dolara tekabül ediyor.  Türkiye’yi CERN bünyesinde resmen görmek isteyen yetkililer bu paranın çok büyük kısmının ilk beş yıl içinde Türkiye’deki altyapı çalışmalarına aktarılacağını, dolayısıyla üyelikten teknolojik olarak Türkiye’nin daha karlı çıkacağını söylüyorlar. CERN Türkiye’yi kabul etmeye hazır, şimdi top Türkiye’de…

TRT Türk’ün CERN dosyası, bugün saat 22.00’de TRT Türk ekranında olacak.

RADİKAL

K.Maraş’ta kazada ölen 8 kişi toprağa verildi

Posted: 26 Dec 2009 11:07 AM PST

Kahramanmaraş’ta yolcu minibüsünün şarampole devrilmesi sonucu hayatını kaybeden 9 kişinin cenazesi, toprağa verildi.


Dün sabah saatlerinde gizli buzlanma ve aşırı sis nedeniyle meydana gelen kazada Sultan Böke (66) aynı adı taşıyan torunu Sultan Böke (18), Mevlüt Öztürk (64) ve eşi Hatice Öztürk, Ruşen Kılınç (36), Semiye Yıldırım (65), Bahittin Çiftçi (25), Mustafa Kıral (52) ve polis memuru Ahmet Küpeli (28) hayatını kaybetmişti.

Göksun Devlet Hastanesi’nde yapılan otopsinin ardından Elbistan’a getirilen cenazeler daha sonra ailelerine teslim edilirken, polis memuru Küpeli’nin cenazesi ise memleketi Mersin’in Tarsus ilçesinde yapılan törenin ardından toprağa verildi.

Kazada hayatlarını kaybeden Mevlüt Öztürk ve eşi Hatice Öztürk, öğle namazına müteakip Battalgazi Camiinde kılınan cenaze namazının ardından Gariplik Mezarlığında yan yana defnedildi.

Yine aynı kazada hayatını kaybeden ve Kahramanmaraş’ta bulunan kızını ziyaret etmek için yola çıktığı öğrenilen babaanne Sultan Köse ve torunu Sultan, Afşin ilçesine bağlı Kabaağaç köyü Akçırı mezrasında kılınan cenaze namazının ardından köy mezarlığında toprağa verildi.

Bu arada nişanlı olduğu ve 3 ay sonra evleneceği öğrenilen 18 yaşındaki Sultan’ın cenazesi nişanlısı İlyas Demir tarafından güllerle süslenirken, cenaze törenine katılanlar gözyaşlarını tutamadı. Nine ve torun yan yana defnedildi.
Feci kazada hayatı kaybeden Semiye Yıldırım (65) ise Hoca Zade Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından yine Hoca Zade Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kazanın ardından Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Hacı Yıldırım’ın ise tedavisine devam ediliyor.

Izgın Belediye personeli iken tayin olduğu İskenderun Belediyesine iş başı yapmak üzere yola çıkan ancak kazada hayatını kaybeden Ruşen Çelenk ise Izgın Kasabası’nda defnedildi.

Hayatını kaybedenlerden AEL Personeli Mustafa Kıral Elbistan Ulu Camii’n de kılınan cenaze namazının ardından Gariplik Mezarlığı’nda, Bahittin Çiftçi (25) ise doğum yeri olan Karahasanuşağı köyünde sevenlerinin gözyaşları arasında toprağa verildi. Kazada yaralananların ise tedavilerinin sürdüğü öğrenildi.

İHA

Van’da aileler arasında silahlı kavga: 3 ölü

Posted: 26 Dec 2009 11:07 AM PST

Van merkez Erçek beldesinde, 2 aile arasında çıkan silahlı kavgada, ilk belirlemelere göre 3 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.


Alınan bilgiye göre, beldeye bağlı Ilıkaynak köyünde yaşayan Eskinoba ve Anterili aileleri arasında henüz bilinmeyen nedenle tartışma çıktı.

Kavgaya dönüşen olayda, 2 aile üyeleri karşılıklı olarak silahlarla ateş açtı. İlk belirlemelere göre, İbrahim Anterili, Aziz Eskinoba ve Eyüp Eskinoba’nın yaşamını yitirdiği kavgada, Kıymet ve Şehabettin Anterili yaralandı.

Yaralılar Van’daki çeşitli hastanelerde tedavi altına alınırken, jandarma ekipleri kavgaya müdahale etti.

Güvenlik güçleri hastanelerde de yoğun güvenlik önlemi aldı.

Öte yandan, kavganın 27 Mart yerel seçimlerindeki muhtar adaylığı nedeniyle çıktığı iddia edildi.

Ilıkaynak köyünde, mart ayında aynı nedenle çıkan kavgada da 1 kişi ölmüş, 5 kişi yaralanmıştı.

AA

Eminağaoğlu ve Kaçmaz’a protesto şoku

Posted: 26 Dec 2009 11:07 AM PST

Antalya Barosu’nda bugün ödül töreni vardı. Üyelere SMS’le gelen davetiyede ödülün kime verileceği bilgisi yoktu. Üyelerin büyük kısmı Eminağaoğlu’na ödül verileceğini öğrenince salon bir anda karıştı.


Antalya Barosu tarafından 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz ve YARSAV Eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’na insan hakları ödülü verilmesine tepki gösteren bazı avukatlar sloganlarla salonu terk etti.

Antalya Kültür Merkezi’nde Antalya Baronun ‘İnsan hakları ve hukukun üstünlüğünü, kararları ve uygulamaları ile savunmuş ve korumuş, hukukun onurunu ve bağımsızlığını koruyan niteliklere sahip, uygulamalarıyla demokratik rejime katkı koymuş avukat, hakim ve savcılara’ verilen ödüller için tören düzenlendi. Baro tarafından 2009 Hukuk ve İnsan Hakları Ödülü Törenine Ömer Faruk Eminağaoğlu ile Ömer Kavilli katılırken, Osman Kaçmaz mazereti nedeniyle katılamadı.

Törende konuşan Antalya Barosu İnsan Hakları Merkezi Başkanı Baştuğ Çalışır, “Ödül alanları ve verenleri tarih kaydetmiştir. Antalya Barosu Türkiye’nin 4. büyük barosudur. Büyük bir baro olduğunu söylemek Türkiye’nin bir büyük barosu gibi davranmayı da gerektirir” dedi.

Çalışır’ın ardından Antalya Baro Başkanı konuşmak için kürsüye çıktığında izleyici koltuklarında oturan avukatlar ödül verilen isimlere tepki gösterdi. Eminağaoğlu’nun ve Kaçmaz’ın, adında hukuk ve insan hakları ismi bulunan ödül verilmesini protesto eden avukatlar alkışlar ve sloganlar eşliğinde salonu terk etti. Protestolar sırasında Eminağaoğlu’nun hiçbir tepki vermemesi dikkat çekti.

Çıkışta Antalya Barosu avukatları adına açıklama yapan Mustafa Özmen, ödül verilen isimlerin baroya kayıtlı avukatların görüş ve onayı alınmadan Antalya Barosu Yönetim Kurulu kararıyla belirlenmesini eleştirdi. Ödüllerin kamuoyunda hukukçu kimlikleri tartışılan Ömer Faruk Eminağaoğlu ve Osman Kaçmaz’a verilmesini onaylamadıklarını belirten Özmen, “Antalya Barosu avukatlarına sorulmadan, baro yönetimi tarafından meslektaşlarımızın cep telefonlarına gönderilen mesajlarda bile kimlikleri gizlenen kişilere ödül verilmesi baromuzun kamuoyunda saygınlığını tartışılır hale getireceği gibi, avukatlarımız arasındaki birlik ve dayanışmayı da bozacaktır” dedi.

İHA

Aydın’da uçak düştü ihbarı paniğe neden oldu

Posted: 26 Dec 2009 11:07 AM PST

Aydın’da, jandarmaya yapılan ”uçak düştü” ihbarı, kısa süreli paniğe yol açtı.


Alınan bilgiye göre, bir vatandaş, Aydın’ın Söke ilçesi Bağarası beldesi ile Koçarlı ilçesine bağlı Bıyıklı beldesi arasındaki bir bölgeye uçak düştüğü yönünde ihbarda bulundu.

Jandarma ekipleri, bildirilen yerde arama çalışması başlattı, ancak bir sonuca ulaşamadı.

Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, jandarmaya bir vatandaş tarafından bir uçağın düştüğüne dair ihbar geldiğini, ancak yapılan aramalarda böyle bir bulguya rastlanmadığını söyledi.

Coş, ”Jandarmamızın yaptığı geniş çaplı aramada iddiayı doğrulayacak bir bulguya rastlanmadı. İhbarın asılsız olduğu kanaatine vardık. Yaklaşık 2-3 saat süren arama çalışması daha sonra sonlandırıldı. Böyle bir şeye rastlanmadı” dedi.

Jandarma yetkilileri, ihbarın yapıldığı saatlerde Selçuk’tan kalkan özel bir uçağın bölgede alçak uçuş yaptığının tespit edildiğini, söz konusu uçağın sorunsuz bir şekilde Selçuk’taki Efes Havaalanı’na indiğini belirttiler.

AA

TKP’den Tekel işçilerine destek mitingi

Posted: 26 Dec 2009 11:07 AM PST

TKP’nin çağrısıyla gerçekleştirilen mitinge, Türk-İş Genel Merkezi önünde eylemlerini sürdüren Tekel işçileri, bazı sendikalar, gruplar ve Gençlerbirliği’nin taraftar topluluğu ”Kara kızıllar” katıldı.


Batmanlı bir TEKEL işçisi mitingde yaptığı konuşmada, kendilerine verilen destek için teşekkür etti. Ankara’ya gelmeden önce, kızına, 4/c statüsüne geçirilmesi durumunda kendisini okula gönderemeyeceğini söylediğini anlatan işçi, ”Bunu söylediğimde kızım benimle 2 gün konuşmadı. Sadece ekmeğimizi değil, ailemizi de elimizden alıyorlar” dedi.

Tekel işçisi bir kadın da 20 yıldır kurumda hizmet verdiğini ifade ederek, ”Hiç yatarak para kazanmadım. 55 kiloluk tütün balyalarını el arabasıyla taşıdım. En fazla emekli ikramiyesiyle ev alma hayali kurdum. Kimsenin ekmeğine göz dikmedim” diye konuştu.

Petrol-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Mustafa Özgen de Tekel işçilerinin sorunlarının çözümü amacıyla alınan eylem kararının kararlılıkla hayata geçirilmesi, sendikal bürokrasinin bunun önünde durmaması gerektiğini söyledi. Özgen, ”(Yarın ben de Tekel işçilerinin durumuna düşebilirim) diyen tüm işçiler, kendi işlerine sahip çıkar gibi Tekel işçisine sahip çıkmalı” dedi.

Tekgıda-İş Sendikası temsilcisi ise konuşmasında verdikleri mücadelenin sadece Tekel işçilerinin değil, tüm çalışanların mücadelesi olduğunu ifade etti.

TKP Genel Başkanı Erkan Baş da 4/c’nin ”işçi düşmanlığı” olduğunu savundu. Tekel çalışanlarının tüm işçilere örnek olduğunu anlatan Baş, işçilerin bugüne kadar yarattığı değerlere sahip çıkacağını dile getirdi.

Mitinge katılanlar, konuşmaların ardından ”Tekel işçileri için bir mum da sen yak” kampanyası kapsamında mumlar yakıp, sloganlar atarak Türk-İş Genel Merkezi önünde eylemlerini sürdüren işçileri ziyaret etti.

AA

Erdoğan ve Akdağ’ın pastadan heykelini yaptı

Posted: 26 Dec 2009 09:02 AM PST

Pasta ustası Şenol Demir, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın elinde şırınga ile pastadan heykelini yaptı. 1.85 boyundaki Recep Akdağ’ın pastadan heykelinin yanına da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın pastadan heykelini koyan Demir, pastaların boyutlarını da bire bir yaptı.

Foto GaleriHaberin galerisi için tıklayın

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bir pasta ustası Başbakan Tayyip Erdoğan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın pastadan heykelini yaptı. Pastaların yapımında 900 yumurta, 105 kilogram yağ, 40 kilogram çikolata, 8 kilogram pudra şekeri, 6 kilogram dondurma ve 14 kilogram kaplama hamuru kullanıldı. Vatandaşlar meraklı gözlerle pastaları inceledi.

Pastacı ustası demir Bakan Akdağ’ın yanına “Ben grip aşısı yaptırdım Sayın Başbakanım size de tavsiye ederim” yazılı pankart astı.

Başbakan Erdoğan’ın heykelinin yanına da “One minute” pankartı asan Şenol Demir, heykelleri yapmak için pasta yapımında kullanılan malzemelerden yararlandığını söyledi. Şenol, 10 güren süren heykellerin yapımında, 900 yumurta, 105 kilogram yağ, 40 kilogram çikolata, 8 kilogram pudra şekeri, 6 kilogram dondurma ve 14 kilogram kaplama hamuru kullandığını dile getirdi.

Pastanenin ortaklarından Atilla Alpak da “Biz bunları her sene yapıyoruz. Bu sene ‘ne yapalım’ diye düşündük. Obama yapalım dedik. Sonra ustamız gündemde domuz gribi vakası olduğu olduğunu belirterek ‘Sağlık Bakanı aşı yaptırdı Başbakan yaptırmadı.’ dedi. Ustamızın tavsiyesi üzerine biz de bunları yapmayı düşündük.” diye konuştu.

Pastane içerisinde sergilenen pastadan heykeller vatandaşların da büyük ilgisini çekti. Vatandaşlar arasında “Başbakanı kim yiyecek.” tartışması esprisi konusu oldu.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, herkesin domuz gribi aşı olmasını istemiş ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da kendisinin aşı olmayacağını açıklamıştı. Başbakan Erdoğan ve Sağlık Bakanı Akdağ’ın açıklamaları günlerce konuşulmuş ve tartışmalara konu olmuştu. (CİHAN)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder