20 Kasım 2009 Cuma

Çay Haber.Com | Karadeniz Haber Rize, Artvin, Trabzon

Çay Haber.Com | Karadeniz Haber Rize, Artvin, Trabzon


OKTAY ÇEVİK FUTBOLCULARI UYARDI

Posted: 20 Nov 2009 03:44 PM PST

Oktay Çevik

Oktay Çevik

Pazartesi günü deplasmanda oynanacak K.Karabükspor maçının hazırlıklarını sürdüren Rizespor'un çalışmasında oyuncularına kızan Teknik direktör Oktay Çevik, böyle oynarsanız başarılı olamazsınız" dedi. Tecrübeli çalıştırıcı başarıyı giden yolun çok çalışmaktan geçtiğini belirterek, şunları söyledi. "Umut etmekle hedefe ulaşılmaz. Bunun için çok çalışmanız ve maçlarınızı kazanmanız gerekiyor. Futbolcular en küçük antrenmanda dahi ellerinden gelenin en iyisini yapmak zorundadır. Benim en çok önem verdiğim sözlerden biri nasıl çalışırsan o bizimde oynarsındır. İyi çalışın, iyi oynayın".

Kendinizi Maça Verin
Bundan sonra yapacakları tüm maçların zorlu ve önemli olduğunu vurgulayan tecrübeli teknik adam konuşmasına şöyle devam etti. Bundan sonra şampiyonluk yarışı içindeki takımlarda baskı daha da artacaktır. Bu hafta ki rakibimiz de şampiyonluk mücadelesi veren takımlardan biri. Kazanmak için her şeyinizi ortaya komalısınız. Hepinizden kendinizi bu maça vermenizi istiyorum. Ama beni hala anlamak istemeyenler var. Eğer Karabükspor karşısın dada son haftalardaki futbolu sergilerseniz başarılı olamayız. Sizlerden topu ayağınızda fazla tutmadan çabuk paslar yapmanızı istiyorum".

Bu Size Son Uyarım
Karabükspor'un özellikle kendi sahasındaki karşılaşmalarda, rakibine çok iyi pres yaptığını da ifade eden Teknik Direktör Oktay Çevik, "Bu presi kırmak istiyorsak tek pas yaparak, çabuk oynamak zorundayız. Ama sizler ikazlarıma rağmen, topu ayağınızda fazla tutup hiç yardımlaşmıyorsunuz. Karabük maçın dada böyle oynarsanız galibiyet hayal olur. Bu önemli deplasman maçından iyi bir sonuçla ayrılmak için benim dediklerimi yapmak zorundasınız Bu size son uyarım". Çevik ayrıca, tecrübeli oyunculardan gençlere yardımcı olmalarını da isteyerek, "Tecrübenizi onlara aktarıp rahat olmalarını sağlayın" dedi. rizesporlular

Rize’de yoğun kar yağışı

Posted: 20 Nov 2009 03:28 PM PST

Rize İkizdere

Rize’nin İkizdere ilçesi Sivrikaya köyünde yoğun kar yağışı nedeniyle bir minibüs, içerisindeki yolcularla birlikte yolda mahsur kaldı.

Rize’nin yüksek kesimlerinde etkili olan şiddetli kar yağışı hayatı olumsuz yönde etkiledi. Rize-Erzurum Karayolu araç ulaşımına kapanırken, öğle saatlerinde Erzurum’dan Rize’ye hareket eden birçok araç yolda mahsur kaldı. Mahsur kalan araçlar, Karayolları ekiplerinin müdahalesi ile kurtarıldı.

Öğle saatlerinde Erzurum’dan hareket eden bir minibüs de, İkizdere ilçesi Sivrikaya köyünde yolun kapanması sonucu mahsur kaldı. Mahsur kalan minibüs ve içerisindeki yolcuların kurtarılması için çalışma başlatıldı.

İkizdere Kaymakamı Nedim Akmeşe, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Karayolları ekipleri tarafından kurtarma çalışmalarının devam ettiğini ve minibüste bulunan yolcuların can güvenliği riskinin bulunmadığını kaydetti. iha

Hopa ve Rize’den İki Köyün Hikayesi

Posted: 20 Nov 2009 03:19 PM PST

Hopa ve Rize

SUE AKYEL’DEN

Rizeliler de Hopalılar da çok misafirperverdi ama Rize’de halde hayat tarzımın sorgulandığı duygusuna kapılmaktan kendimi alamadım. Doğu Karadeniz kadınına yoğun bir saygıyla ve bir gün yaşamlarının daha iyi olacağı umuduyla İstanbul’a döndüm.

Geçtiğimiz yaz arkadaşım Sultan aradı, eşimle birlikte bizi köyüne davet etti. Hem onu yeniden görecek hem de ailesi ile tanışacaktım. Sultan Hopa Hemşinli. Gürcistan sınırında olan bu kente ve Karadeniz kıyılarına hiç gitmemiştim. Daveti heyecanla, sevinçle kabul ettim.

Sultan Hemşinli olarak büyümenin nasıl bir şey olduğunu, hatta ilkokula gidinceye kadar Türkçeyi konuşamadığını anlatmıştı. Evlerindeki dil Ermenicenin bir ağzı olan Hemşinceydi.

Gezi öncesi İnternette yaptığım araştırmalarda Hemşinlilerin sekizinci yüzyılda Ermenistan’daki Arap istilasından kaçan ve Karadeniz kıyısına yerleşen Ermeniler olduğunu öğrenmiştim.

Osmanlı döneminde Hemşinliler çeşitli nedenlerle peyderpey Müslümanlığa geçmişlerdi. Müslümanlığa geçmeyenler ise Hıristiyanlığın daha egemen olduğu Kafkaslara göç etmişler.

Halen Türkiye’de yaşayan Hemşinliler Müslüman olan Ermenilerden oluşuyor.

İstanbul’dan Gürcistan yoluyla Hopa

Havaalanı olmadığı için Gürcistan’ın Batum şehrine uçtuk, havayollarına ait bir otobüsle Hopa’ya geçtik. Bu yepyeni bir dünyaya yolculuktu.

Sultan eşinin ailesine ait olan Rize’deki çay bahçelerinde kesim işini daha bitiremediklerini söyleyince biz de çay kesimine yardım etmeye karar verdik.

Böylece daha önce planladığımız gibi Hopa’ya değil, çay kesiminin son günlerine katılmak üzere Rize’ye doğru yola çıktık.

Manzaranın güzelliği ve zenginliği nefes kesiciydi; deniz, dağlar, nehirler, dereler ve yeşilin her tonu… Her baktığımız yerde cay bahçeleri görüyorduk.

Çay kesmeye gidiyoruz

Arabayla Sultan’ın eşi Oğuz’un ailesinin yaşadığı Kalkandere’ye çıktık. Ertesi sabah kalkınca doğru çay kesmeye gittik.

Dik ve kaygan bir yamaçtan inerek bahçeye ulaştık, çalışmaya başladık. Çay kesme işinin ne kadar zor olduğunu anlamakta gecikmedik.

Çay fideleri yamaçta ve bodurdu. Eğilerek çalışmak gerekiyor ve tabi ki bütün yük insanın beline biniyor. Kollar da sürekli aynı kesme hareketini yapmaktan ağrımaya başlıyor.

Sonra da çayı doldurduğun 40-50 kiloluk torbaları sırtlanıp rampada kaya kaya toplanma yerine ulaşıyorsun.

Söylemeye bile gerek yok, ne ben ne de eşim böyle bir işe alışık değiliz. Çay kesmeyle, zararlı otları yolmakla başa çıktık ama ertesi gün her tarafımız ağrıyordu.

İşin zorluğunu kavrayınca o işi yapana saygı duyuyorsun. Buralarda çay kesme, çocuk büyütmek, evi çekip çevirmek, bahçeyle uğraşmak ve hayvanlara bakmak gibi esas olarak kadınların işi gibi görülüyor.

Köyün erkeklerinin ne yaptıklarını merak edebilirsiniz. Bazı kadınlara sordum. Erkek varsa bir dükkanı esnaflık yapıyor, yoksa kahvede arkadaşlarıyla vakit geçiriyor.

Kadınların müsamahası

Kadınların bu kadar çok çalışmasına ve kocalarına bu kadar müsamaha göstermesine önce şaşırdım. Ancak bu onların kültürüydü, yıllar boyunca böyle şekillenmişti.

Bir günde değişemezdi. Eğer değiştirmek isterlerse, bunun için nelerden vazgeçmek zorunda kalacaklardı? Kültürlerinden, hayat tarzlarından? Buna değer mi? Bu değişikliği kadınlar neyle dolduracaklar?

Yine de bunca zorluğu yenebilen bu güçlü kadınların hayatlarını değiştirmek istediklerini hayal etmeden duramadım.

Bölgenin kültürünü tabii ki din de etkiliyor. Balkona çıkıp şöyle bir etrafa bakınca en az altı cami saydım. Bu camiler çevreye kıyasla çok daha bakımlıydı.

Gençler – tabii ki sadece erkekler- vakit geçirmek için camilere takılıyordu.

Kadınlar örtülü

Çevrede bir tane bile lise olmadığını öğrendim. Lise için gençler şehre inmek zorunda ki Karadeniz dağlarında yaşıyorsan bu o kadar da kolay değil.

Ama yakında bir İmam Hatip Lisesi vardı, aileler de çocuklarını oraya yolluyorlardı. Bütün bunlardan sonra, dinin bu bölgede ne kadar öncelikli olduğunu anladım.

Köyde arkadaşımdan başka İstanbul’dan ziyarete gelen genç bir kadınla benim başım örtülü değildi. Üniversiteyi yeni bitirmiş bir genç kadının başı örtülüydü.

Köyün kadınları, kafalarındaki kadına uymasa da arkadaşımı kabullenmiş görünüyorlardı. Sultan kot pantolon giyiyor, kocası ile birlikte tarlada çalışıyordu.

Her yerde olduğu gibi burada da gelişimin işaretlerini görmek için genç kuşağa bakmak gerekiyor. Buradaki kadınlar da geleceğe dair ümit veriyor doğrusu.

Hopa’da her şey farklı

Rize’den sonra Gürcistan sınırı yakınında Hopa’nın bir köyüne gittik. Böylece, sadece kadınların durumundan bakınca bambaşka bir kültüre geçmiş olduk.

Rize’de anlattığım üzere çok az başörtüsüz kadın varken Hopa’da bu durum tümüyle tersineydi. Başörtülü kadın bulmak zordu.

Rize’de herkes sadece çay ve o eşsiz dağ suyunu içerken Hopa’da rakı dahil her türlü içki tüketiliyordu.

Siyasette ve hizmette farklılık

Her iki yörenin siyasi eğilimleri de birbirine zıttı. Rize’de Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hakimdi, Hopa ise bir seçim öncesine kadar Özgürlük ve Dayanışma Partili (ÖDP) belediye başkanı seçen bir beldeydi.

İki yerin farklılığını muhtemelen bu iki politik durum açıklıyor. Rize çok daha gelişmişti.

Kişisel olarak ikisini de sevdim, her ikisinin de doğası muhteşemdi. Yine de modern ve yabancı bir kadın olarak kendimi Hopa’da daha rahat hissettim.

Rizeliler de Hopalılar da çok misafirperverdi ama Rize’de halde hayat tarzımın sorgulandığı duygusuna kapılmaktan kendimi alamadım.

Doğu Karadeniz kadınına yoğun bir saygıyla ve bir gün yaşamlarının daha iyi olacağı umuduyla İstanbul’a döndüm.(SA/EÜ)

Çay’ın artık bir kanunu olmalı

Posted: 20 Nov 2009 08:57 AM PST

Rize Ticaret Borsası

Çay Kanunu Taslağı, Trabzon Ticaret Borsası’nda tartışıldı. TTB Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, dünya çay üretim ve tüketiminde ilk 5 arasında yer alan Türkiye’nin, yaklaşık 2 milyar liralık bir ekonomik hacme ulaşan sektörde günün şartlarına göre hazırlanmış bir kanunu bulunmadığını söyledi.

Rize Ticaret Borsası’nın önderliğinde yaklaşık bir yıldan beri hazırlık çalışmaları yapılan Çay Kanunu Taslağı tartışılmaya başlandı. İlgili tüm kesimlerin temsilcilerinin katılımı ile 10 aylık bir süre de hazırlanan 20 maddelik 16 sayfadan oluşan taslak için ilk toplantı Trabzon Ticaret Borsası’nda düzenlendi. Toplantının açılışında konuşan TTB Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, dünya çay üretim ve tüketiminde ilk 5 arasında yer alan Türkiye’nin, yaklaşık 2 milyar liralık bir ekonomik hacme ulaşan sektörde günün şartlarına göre hazırlanmış bir kanunu bulunmadığını söyledi. Köleoğlu, şunları kaydetti: “1983′de devletin tekelinin tek maddelik bir yasa ile kaldırıldığı sektörde, aradan geçen 26 yıllık süre zarfında maalesef hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Bölgemiz ve ülkemiz için böylesine önemli bir sektörün bugün için bir yasası yoktur. Bunun da etkisiyle her yıl yaklaşık 50 bin ton civarında bir yabancı menşeili çay kaçak yollarda ülkemize girmekte ve devleti 100 milyon doların üzerinde kaybı uğratmakta, sektörde üretim yapan firmalara da büyük zararlar vermektedir. Bunun dışında ülkemizdeki kuru çay üretiminde de gerekli denetimler yapılamadığı için haksız rekabette önlememektedir. Artık sektördeki bu sıkıntıların giderilmesi için bir kanuna kavuşturulması kaçınılmazdır”

ÜRETİM HER YIL ARTIYOR

Şükrü Güngör Köleoğlu, hazırlanan tasarıda eksikler olabileceğini, bu aşamadaki toplantılarında bu amaçla yapıldığını hatırlatarak, “Biz en kötü kanunun bile kanunsuzluktan iyi olduğu gerçeğinden hareketle bu kanunun bir an önce çıkması için çaba göstermeye devam edeceğiz” dedi. Rize TB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan da, kanunun hazırlık aşamaları ile ilgili bilgiler vererek, şunları söyledi: “Çay üretimimiz her geçen yıl artmaktadır. Bugün Türkiye’de 1 milyon tona yakın yaş çay yaprağı üretiliyor. İhracatımız yok. Ürettiğimiz çayı iç tüketimde kullanıyoruz. Ancak, ülkemize kaçak yolla giren çaylar üretim-tüketim dengesini bozuyor. Kaçakçılık önlense ürettiğimiz çayın tamamını tüketmiş olacağız. Bu da dahil olmak üzere çaydaki sorunları sağlıklı bir şekilde çözebilmek için bir kanun gerekiyordu. Bunun için de son aşamaya geldik. Hazırladığımız tasarıyı da 2 bine yakın yetkili ve ilgiliye gönderdik. Muhtemelen Ocak ayında da TBMM’de ilgili komisyona teslim edeceğiz”(yenisafak)

Piyasaları allak bullak eden açıklama

Posted: 20 Nov 2009 08:20 AM PST

Goldman Sachs

Goldman Sachs

Goldman Sachs’ın Ukrayna’nın borç yükümlülüklerini yerine getiremeyeceği şeklindeki açıklaması piyasaları sarstı

Son dönemde sıkıntılı günler geçiren ve her olumsuz habere daha fazla tepki veren İMKB, Goldman Sachs’ın Ukrayna’nın default (yükümlülüklerini yerine getiremem) riski ile karşı karşıya olduğunu açıklaması ile yıkıldı. Hafta içerisinde kapatma korkusu, Yunanistan’da yaşana sıkıntılar ve faizlerdeki yukarı hareketin etkisiyle sert düşüşler kaydeden İMKB, olumlu başladığı günün ikinci yarısında yüzde 3′e yakın kayıplara sahne oldu. Endeks ağustos ayından bu yana ilk kez 44 binli rakamları gördü.

MORALLERİ BOZAN AÇIKLAMA

Bugünkü düşüşün en önemli nedeni olarak Ukrayna’nın Default olma riskine yönelik dedikodular gösteriliyor. Goldman Sachs kaynaklı habere göre Ukrayna Demiryolu Kurumun teknik olarak iflas etti. Ve piyasa şu an bu durumun Ukrayna’nın default etmesine sebep olup olmayacağı konusunu tartışıyor. Ukrayna ve bölge ülkelerde yaşanan sıkıntının Almanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerini etkileyeceği yönündeki kaygıların borsalardaki satış baskısını artırdığı belirtiliyor.

Bu arada Merkez Bankası’nı çeyrek puan faiz indirimi ve borsadaki geri çekilme döviz cephesinde çok fazla yankı bulmadı. 1.4950 lira seviyesine yükselen dolar gün boyu yatay bir seyir izledi. Euro ise hafif bir artışla 2.2200 lira seviyesine ulaştı. habertürk

Genel sekreterler bilgilendirme semineri

Posted: 20 Nov 2009 08:16 AM PST

Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği

Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği

Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği(SESOB) tarafından birlik bünyesindeki meslek odaları genel sekreterlerine yönelik bilgilendirme semineri düzenledi.

İl genelindeki 72 odanın genel sekreterlerine yönelik mevzuatlarla ilgili bilgilendirmesi amacıyla seminer gerçekleştirildi. Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği’nde düzenlenen seminerin açılış konuşmasını yapan SESOB Başkanı Metin Genççakır, odalarda iş yoğunluğunu üstlenen ve birçok çalışmayı yapan kişilerin genel sekreterler olduğunu söyledi.

Odalarda genel sekreterlerin öneminin tartışılamaz olduğunu vurgulayan Gençakır, “Odalarda genel sekreterler işin aynasıdır, işin mutfağıdır. Yapılan işlemlerin noksan olmaması için bilgilerin güncellenmesi ve yeniliklerin takip edilmesi gerekli. Yönetmeliklerde ve mevzuatlarda bazı değişiklikler oldu. Genel olarak genel sekreterlerimizin işlerini daha iyi yapmaları için bilgiler aktarılacak” dedi.

Genççakır, 2010 yılında oda seçimlerinin gerçekleştirileceğini, yine genel sekreterlere büyük görevler düştüğünü hatırlattı. Seminerde Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği Genel Sekreteri Belgin Onur ile Sicil Müdürü Hüseyin Anakök bilgi verdi.(iha)

Rize’de trafik kazası: 1 ağır yaralı

Posted: 20 Nov 2009 08:12 AM PST

Rize Fındıklı

Rize'nin Fındıklı ilçesinde meydan gelen trafik kazasında 1 kişi ağır şekilde yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Ardeşen istikametinden Fındıklı ilçesine gitmekte olan Hızır Ataseven yönetimindeki 53 M 5326 plakalı minibüs kavşaktan çıkmakta olan Tahir Yalnızoğlu yönetimindeki 34 FCV 66 plakalı araca çarpması sonucu kavşakta savrulan araçlar Muhammet Saral'a ait 28 VC 380 plakalı araca çarparak durdu. Çarpmanın etkisiyle ağır yaralanan 34 FCV 66 plakalı aracın sürücüsü Tahir Yalnızoğlu olay yerine gelen ambulansla Fındıklı Bölge Guatr Hastanesi'ne kaldırılırken, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Rize Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.1(iha)

Görele müftülüğü’nden güzel sanatlar fakültesi’ne yardım

Posted: 20 Nov 2009 08:07 AM PST

Enver Türkmen

Enver Türkmen

Giresun'un Görele İlçe Müftüsü Enver Türkmen, Güzel Sanatlar Fakültesi ve Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu için yapılan inşaata 20 bin TL yardım topladıklarını belirterek ”Üzerimize düşeni yaptık, gerekirse yine yaparız” dedi.

Görele Müftülüğü olarak bugüne kadar camilerde 20 bin TL yardım topladıklarını kaydeden Türkmen "Bu parayı Görele Yüksekokul Yaptırma ve Yaşatma Derneği adına bankaya yatırdık, gerekirse camilerimizde cemaatimizden gene para toplayabiliriz” diye konuştu. Türkmen, cami kadar fakültenin de halkın, gençliğin eğitimi için gerekli olduğuna inandığını kaydeden Müftü Türkmen, “Halen Kuran Kurslarımızda kız ve erkek öğrencilere Kur’an dersleri, hadis dersleri vermekteyiz. İlçemizde şu anda inşaatı devam eden 7 camimizin de bitirilip ibadete açılması için gayret sarf ediyoruz. Özellikle Kumyalı Mahallesi Şehitlik Camii bizim için çok önemli, yanında İlköğretim okulumuz, sağlık meslek lisemiz, çok programlı lisemiz ve Fakültemizin geçici olarak eğitim yaptığı okulumuz da bu camimizin yanında” diyerek, fakülte ile caminin iç içe olduğunu söyledi.(iha)

Ttso’dan krasnador-trabzon uçak seferleri talebi

Posted: 20 Nov 2009 08:04 AM PST

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu, Trabzon iş dünyasının özellikle ilk sırada Rusya Federasyonu'na rahat ulaşmak istediğini belirterek "Krasnodar ile Trabzon arasında uçak seferlerinin başlatılmasını istiyoruz. Ne yapıp edip uçak seferlerini başlatmalıyız" dedi.

TTSO heyeti, Rusya Federasyonu Trabzon Başkonsolosu Krill Fedorov'a ziyarette bulundu. Başkonsolos Krill Fedorov, Bir süre önce TTSO'da yapılan görüşmede, Krasnodar Valisi, Liman ve Gümrük Müdürleri yanında Krasnodar Hava Yolları'ndan bir heyetin Trabzon'a davet edilmesi talebinin yazılı olarak yapıldığını bildirdi.

Özellikle Rusya Federasyonu'nun Krasnodar Bölgesi'nin Doğu Karadeniz ile ticaret yapma isteğinin olduğunu ileten Fedorov'a TTSO Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu " Rahat ulaşımın olmadığı bir ülke ile ticareti geliştirmek çok kolay değil. Bu nedenle Krasnodar ile Trabzon arasında uçak seferlerinin başlatılmasını istiyoruz. Bu alanda Rusya Federasyonu Trabzon Başkonsolosluğu'nun desteğinin önemlidir. Ne yapıp edip uçak seferlerini başlatmalıyız. Bunun için davette bulunduğumuz konuklar ile bir önce Trabzon'da görüşmede bulunmak istiyoruz" dedi.(iha)

Okularlar “beyaz bayraklarını” aldılar

Posted: 20 Nov 2009 08:00 AM PST

Düzce

Düzce

Düzce’de okullarda temizliği ve enerji tasarrufunu amaçlayan Beyaz Bayrak ile Geleceğe Enerjin Kalsın Projeleri kapsamında dereceye giren 18 okula ödülleri verildi.

Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Düzce Sağlık Müdürlüğünün ortaklaşa organize ettiği projelerde başarı sağlayan 18 okul için Valilik toplantı salonunda ödül töreni düzenlendi. Törene Vali Bülent Kılınç, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Sezer, İl Sağlık Müdürü Ersin Şimşek, dereceye giren okulların müdür, öğretmen ve öğrencileri ile veliler katıldı.

Törende konuşan Vali Bülent Kılınç okulların temizlik şartlarının iyileştirilmesi için velilerin desteğine ihtiyaç olduğunu belirterek, “Okulların temizlik şartlarının iyileştirilmesi konusu bazen bizi aşabiliyor. Bu konuda Okul Aile Birliklerine büyük görev düşüyor. Velilerin desteğine de ihtiyaç var” dedi.

Milli Eğitim Müdürü Yusuf Sezer, projelerin kağıt üzerinde kalmasını istemediklerini işaret ederek, “Önemli bir sağlık sorununu aşmak için çaba harcadığımız şu dönemde özellikle beyaz bayrak projesi büyük önem taşıyor. Bu projeyle okullarda hijyen ortamının oluşması amaçlanıyor. Ayrıca enerji projesi de bizim için çok kıymetli. Harcayacak başka enerjimiz yok. Biz bu tür projelerin kağıt üzerinde kalmamasını hayata geçmesini istiyoruz” diye konuştu.

Sağlık Müdürü Ersin Şimşek okul çocuklarına hijyenin bir yaşam biçimi olduğu fikrinin aşılanması gerektiğine dikkat çekerek, “Beyaz Bayrak Projesi okullarımızın sağlıklı alanlar haline getirilmesini amaçlıyor. Okul çocuklarının hijyeni bir yaşama biçimi olarak algılamalarını sağlıyor” dedi.

Konuşmaların ardından Vali Bülent Kılınç, Yeşil Düzce Eğitim Uygulama Okuluna, Kız Meslek Lisesi Uygulama Anaokuluna, Akçakoca Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesine ve Özel Yunusbey İlköğretim Okuluna Beyaz bayrakları ile ödüllerini verdi.

Sağlık Müdürü Ersin Şimşek Başkent Üniversitesi Avni Akyol Ümit Vakfı Anaokuluna, Düzce Anadolu Öğretmen Lisesine, Yığılca Kırık İlköğretim Okuluna, Yeşiltepe İlköğretim Okuluna ve Avni Akyol Ölköğretim Okuluna ödüllerini teslim etti.

Milli Eğitim Müdürü Yusuf Sezer ise Akçakoca Anaokuluna, Atatürk Lisesine, Yığılca Gazi İlköğretim Okuluna ve Hamidiye İlköğretim Okuluna ödüllerini verdi.(iha)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder