1 Aralık 2018 Cumartesi

* İslâmiyet gelmeden önce (Osman Ünlü'nün 3.12.2018 tarihli yazısı)

3 Aralık 2018, Pazartesi

 

 

İslâmiyet gelmeden önce

 

 

 

 

Sual: İslâmiyet gelmeden önce bugünkü Ortadoğu'nun, Arap yarımadasının durumu nasıl idi?

Cevap: Bu konuda Ahmet Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ kitabında diyor ki:

"İsa aleyhisselam göğe çıkarıldıktan kırk sene sonra Romalılar Kudüs'e hücum ettiler. Yahudilerin kimini öldürdüler, kimini esir aldılar. Kudüs'ü yağma ettiler, yakıp yıktılar. Tevratları ve başka kitapların hepsini yaktılar. Mescid-i aksâyı yerle bir ettiler. Yahudiler bundan sonra bir daha toplanamadı. Bir devlet kuramadılar. Dağıldıkları yerlerde hor ve hakir yaşadılar. İsa aleyhisselamın, otuz yaşında Peygamber olduğu bildirildi. Kendisine oniki kişi inandı. Bunlara Havâriyyûn denir. Otuzüç yaşında diri olarak göğe kaldırılınca, Havariler dağılıp, bu yeni dini yaymaya çalıştılar. Sonra, İncil diye çeşitli kitaplar yazıldı. Bunlar İsa aleyhisselamı anlatan tarih kitapları idi. Asıl İncil ele geçmemiştir. Her yer küfür ve şirk içinde idi. İsa aleyhisselamın dini üçyüz sene gizli tutuldu. Ona inandığı öğrenilen kimselere işkence ediliyordu. Roma İmparatoru Kostantin üçyüzon senesinde, bu dine izin verdi. Kendi de Hristiyan oldu. İstanbul şehrini yaptı. Roma'dan İstanbul'a taşındı. Fakat bu dinin esasları bozulmuş, unutulmuş olduğundan, papazların elinde oyuncak oldu. Miladın 395. senesinde, Roma devleti ikiye ayrıldı. Roma'daki papaya tabi olanlara Katolik, İstanbul'daki patrike tabi olanlara Ortodoks denildi. Kiliselere resimler, heykeller kondu. Başka milletler de küfür ve şirk içinde idi. Romalılar, bütün Avrupa'yı, Mısır'ı, Suriye'yi, Irak'ı aldılar. Fen ve sanatta ileri iseler de, ahlakları bozuktu. Keyfe, can yakmaya dalmışlardı. Aldıkları memleketlere fena ahlaklarını yerleştirdiler.

Romalılar Arabistan yarım adasına saldırmadılar. Ancak Araplar cahil kalmıştı. Kimi Hristiyan, kimi Yahudi, çoğu putperest olmuştu. Hazret-i İbrahim ve hazret-i İsmail'den kalma adetlere bağlı olanlar da vardı. Mekke'dekilerin çoğu, putlara tapıyordu. Bütün dünya da, zulmet ve dalalet içinde idi. Araplar fende geri iseler de, edebiyata çok ehemmiyet veriyorlardı. İçlerinde, kuvvetli hatipler ve şairleri vardı. Şiir söylemekle iftihar eder, övünürlerdi. Arap lisanının kemale gelmesi, Allah tarafından bir kitap indirileceğine bir işaret idi."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder