7 Aralık 2018 Cuma

* İnsan, yaratılışta iki taraflıdır

9 Aralık 2018, Pazar

 

İnsan, yaratılışta iki taraflıdır

 

 

 

 

Sual: İnsan ile hayvan arasındaki farklar kısaca nelerdir? İnsan kendi kendine yükselebilir mi?

Cevap: Hayvanların yaşayabilmeleri için, kendilerine lâzım olan teneffüs edecek hava, yiyecek, içecek, giyecek, barınacak, eş olacak şeylerin hepsi hazır olarak yaratılmıştır.

Hayvanlarda akıl bulunmadığı ve birbirlerine yardımcı olmadıkları için, yiyeceklerini ve giyeceklerini hazırlayamazlar. Bundan dolayı, yiyeceklerini pişirmeleri, hazırlamaları lâzım değildir. Ot, leş yerler. Tüy, yün, kıl ile ısınırlar. Korunma aletleri, kendilerinde yaratılmıştır. Birbirlerine muhtaç değildirler.

İnsanlar ise, bütün bunları hazırlamağa, düşünmeğe mecburdur. Ekip biçmedikçe, ekmek yapmadıkça doyamazlar. İplik ve dokuma ve dikicilik yapmadıkça giyinemezler. Korunmaları için de, akıllarını, zekalarını işletmeleri, fen bilgisi öğrenmeleri, sanayi kurmaları lâzımdır. Her hayvanda bulunan bir çeşit üstünlük, insanda bir araya getirilmiştir. İnsanın, kendisinde yaratılan bu üstünlükleri meydana çıkarması için, aklını kullanması, fikrini yorması, çalışması lâzımdır. Saadet ve felaket kapılarının anahtarı, insanın eline verilmiştir. Yükselmesi veya alçalması, kuvvetini sarf etmesine ve çalışmasına bırakılmıştır. Aklını, fikrini işleterek, saadet yolunu görüp, bu yolda yürümeğe çalışırsa, içinde yaratılmış olan yükseklikler, kıymetler eline geçer. Ufuktan ufka yükselerek, meleklere karışır. Allahü teâlânın rızasına, sevgisine kavuşur. Yok eğer, nefsin zararlı arzularına uyarak, yaratıldığı gibi, hayvanlık derecesinde kalırsa, işi tersine dönerek, alçala alçala, esfel-üs-sâfilîne düşer. Felaketten felakete, Cehenneme kadar sürüklenir.

İnsan, yaratılışta iki taraflıdır. Ona hidayet, üstünlük tarafını tanıtabilmek ve bunu kuvvetlendirmeğe çalışmasını sağlamak için, bir muallim, bir üstat lâzımdır. Bazı çocuklar, nasihatle, yumuşak sözle ve mükâfat verilerek yola gelir. Bazısı ise, sert ve acı sözle ve ceza vererek terbiye kabul eder. Üstat mahir olup çocuğun yaratılışının nasıl olduğunu anlamalı, onu şefkat ile, tatlı veya acı tesir ederek terbiye etmeli, yani yetiştirmelidir. Böyle mahir ve müşfik bir rehber olmadıkça, çocuk ilim ve ahlâk edinemez, yükselemez. Rehber, yani ilim ve ahlâk sunan zat, çocuğu felaketten kurtarıp, saadete kavuşturur. (İslâm Ahlâkı s. 140)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder