26 Mayıs 2010 Çarşamba

* Başarının sebebi (Mehmet Ali Demirbaş'ın 27.05.2010 tarihli yazısı)

logo.gif

bilgi@dinimizislam.com

27 Mayıs 2010, Perşembe

 Başarının sebebi

 

Sual: Japonya, Amerika ve Avrupa'nın dinleri bozuk olduğu halde, dünya işlerinde nasıl başarılı oluyorlar?

CEVAP

Kur'an-ı kerim insanlara iki yol gösterir:

1- Ahiret yolu: İnanarak, severek tatbik eder. Dünyayı da, ahireti de kazanır.

2- Dünya yolu: İnanmasa da, gösterdiği yolda giderse dünyada kazanır, başarılı olur. Aspirin gibidir. Müslümanlar da içse faydasını görür, kâfirler de içse faydasını görür. Kur'an-ı kerimin gösterdiği yolda giden, kâfir de olsa faydasını görür. Allahü teâlâ, (Sadece Müslümana veririm) demiyor, (Çalışana veririm) buyuruyor. Dünyayı kim isterse, ona veririm buyuruyor. Ahireti isteyene ise, hem dünyayı hem ahireti veririm buyuruyor.

Kur'an-ı kerimin bildirdiği güzel ahlaka, çalışma prensiplerine uymayan bir millet başarılı olamaz. Başarılı olan gayrimüslimlerde, dürüstlük, çalışkanlık, temizlik var, yalan yok. İnsanların haklarını veriyorlar. Bunlar, Kur'an-ı kerimin emrettiği şeylerdir. Kim uyarsa, o kazanır. Eczaneden bir kutu ilaç alsak, tarifesini okuruz. Tarifeye uygun kullanılırsa faydalı olur, tarifeye uyulmazsa ölüme kadar götürür. Bunun gibi, dünya işlerinin de tarifesi vardır. Dünyadaki bütün işlerin tarifesi Kur'an-ı kerimde bildirilmiştir. Herkes, ona uyduğu kadar başarılı olur. Gayrimüslimlerin başarıları bu yüzdendir. Onların dünya için yaptığı faydalı işlerin hiçbirinin Kur'an-ı kerime aykırı olduğu gösterilemez.

Bazı gayrimüslim fen adamları, dinlerinden uzaklaşınca, başarılı oluyor. Müslüman ismini taşıyan bazı cahiller de, İslamiyet'ten uzaklaşınca başarısız oluyorlar. Buradaki inceliği iyi anlamak gerekir.

 

Başka müctehidi taklit etmek

Sual: İmam-ı Şafii hazretleri, İmam-ı a'zam hazretlerinin kabrini ziyaret ettiğinde, sabah namazı kılarken, ona hürmeten kunut okumamış. Bir müctehid, başka bir müctehidi taklit edemediğine göre buradaki incelik nedir?

CEVAP

İmam-ı Şafii hazretleri burada taklit etmiyor. O anda öyle ictihad ediyor, yani yine kendi ictihadıyla kunut okumamış oluyor.

 

Sabahın körü

Sual: (Sabahın körü denmez, sabahın nuru demelidir) deniyor, doğru mu?

CEVAP

Hayır, doğru değildir. Sabahın körü ifadesi, sabahın en erken saatinde, ortalığın iyice aydınlanmadığını anlatıyor. Göz iyice görmediği zaman demektir. Ayrıca nur, aydınlık demektir ki, o saatte aydınlık olmuyor. Sabahın nuru demek yanlış olur.

 

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder