21 Ocak 2010 Perşembe

Çay Haber.Com | Karadeniz Haber Rize, Artvin, Trabzon

Çay Haber.Com | Karadeniz Haber Rize, Artvin, Trabzon


Kaymakama ağır suçlama

Posted: 21 Jan 2010 09:48 AM PST

Trabzon’un Çaykara İlçesi Kaymakamı Ufuk Özen’in, Çaykara Dr. M. İlhan Durgun Devlet Hastanesi'ni denetiminde hastane personelini rencide ettiği iddia edildi.

Kaymakama ağır suçlama

Kaymakama ağır suçlama

Türkiye Kamu-Sen Trabzon İl Temsilcisi Coşkun Dilber, Türk Sağlık-Sen Trabzon Şube Başkanı Mustafa Serdar ile birlikte Çaykara Dr. M. İlhan Durgun Devlet Hastanesi'ni ziyaret etti.
Dilber, Çaykara Dr. M. İlhan Durgun Devlet Hastanesi'nde tatsız bir olay olduğunun kendilerine bildirildiğini belirterek, ”Kaymakamın, personeli dışarı çıkardığı, personeli rencide edici bir şekilde, döner sermaye için vatandaşı soydukları beyanatlarında bulunduğu tarafımıza bildirildi. Bugün yaptığımız görüşmelerde bu beyanların doğruluğu tescil edildi” dedi.
Kendisine olumsuz bir durum yansıması durumunda bunu soruşturmanın kaymakamın hakkı olduğunu ifade eden Dilber, şunları söyledi: ”Hiç kimse kamu çalışanlarını rencide edici tavır ve davranışlarda bulunamaz, töhmet altında bırakamaz. Sağlık Bakanlığı'nın genel politikaları Çaykara İlçe Hastanesi'nde de uygulanmaktadır. Türkiye Kamu-Sen olarak konuyu yakından takip ediyoruz. Yapılan hakaretlerin her türlüsünü göğüsleyeceğimizi ifade etmek istiyorum. Hukuk büromuz koordineli bir şekilde çalışıyor. Kaymakam Bey hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağız.”
Türk Sağlık-Sen Trabzon Şube Başkanı Serdar ise 2 saat boyunca hastane çalışanlarının baskı altında tutularak rencide edildiğini ileri sürerek, şunları kaydetti: ”Kaymakam buraya dört polisle geldi. İki polis hastane kapısını kapatıp ikisi de hastane çalışanlarına fiziki müdahalede bulunarak, çalışanın cep telefonunun kayıtlarını zorla silerek ne yapmak istenmektedir? Burada ne vardı da buraya noteri getirerek durum tespiti yaptırdı? Çaykara kaymakamı dün ve bugün halen polis nezaretinde hastaneyi abluka altına alarak sağlık çalışanlarına hakarete varan söylemlerde bulunuyor. Sağlık çalışanlarını, hasta ve hasta yakınlarına akıl almaz şekilde ve kaymakamlık makamına yakışmayacak tarzda şikâyet ediyor.”
Serdar, kaymakamın çalışanlardan özür dilemesini beklediklerini savunarak, ”Döner sermaye az olduğu için burada zaten personel tutamıyoruz. Buranın insanı burayı bu şekilde ayakta tutmanın mücadelesini vermiştir. Valiliğimiz bu konuda doyurucu bir açıklama yapmalıdır” diye konuştu.

KAYMAKAM ÖZEN: ”GÜNDE 93 ACİL VAKA KAYDI YAPILIYOR”
Çaykara Kaymakamı Ufuk Özen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Çaykara Dr. M. İlhan Durgun Devlet Hastanesi ile ilgili vatandaşlardan çeşitli şikâyetler aldığını ifade etti.
İlçe nüfusunun 2 bin kişi bile olmadığını belirten Özen, ”Bu kadar nüfusla bir ilçede hastanenin acil servisine günde 93 hasta kaydediliyor. Bu 93 acil vakanın neyin nesi olduğunu sorduk. Gelen hastalar aile hekimlerine yönlendirilmeden acil servise kaydediliyor. Hastaların yüzde 60-70′ini acil servise kaydederek döner sermayeden pay alıyorlar” dedi.
Hastanede mesai kavramına uyulmadığını iddia eden Özen, şöyle konuştu: ”Başhekimin genelde yerinde olmadığı, mesai kavramının ihlal edildiği, gerekli ilginin gösterilmediği şikayetleri alıyoruz. Başhekime 3-4 kere söylediğim halde hala mesai kavramına dikkat etmiyor. Dün denetledim, bugün yine aynı. Hastaneyi gece ziyaret ettim, kimsenin ruhu duymuyor. Hırsız gelse kimsenin ruhu duymayacak. Bugün gittim, mesaiye geç kalan bir doktoru yangın merdiveninden hastaneye girerken yakaladım. Ve bugün Hastane Müdür Vekili Yunus Doğan bana saldırmaya yeltendi ve benim polis memurlarım beni korudu.”
Özen, kaymakamın kendisine bağlı birimi denetlemesinin normal olduğunu belirterek, ”Milli Eğitim Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğünü, diğer bağlı birimleri de denetliyorum. Onlar neden rahatsız olmuyorlar? Hastanede görevli bir doktor ‘böyle denetime devam ederseniz ben hasta bakmam’ diyor. Böyle bir şey olabilir mi?” diye konuştu.
Özen, konuyla ilgili gerekli değerlendirmeyi yapacaklarını da sözlerine ekledi.

Hindistan’ı karıştıran Karadenizli

Posted: 21 Jan 2010 09:41 AM PST

Koena Mitra, geçtiğimiz günlerde Mete Meral ile el ele yakalanınca Hindistan’da “olay” oldu. Çünkü…

Hindistan'ı karıştıran Karadenizl

Hindistan'ı karıştıran Karadenizl

Koena Mitra, geçtiğimiz günlerde Mete Meral ile el ele yakalanınca Hindistan’da “olay” oldu. Çünkü…
Adı: Koena Mitra.
Mesleği: Sinema oyunculuğu.
Hint sinemasının son dönemde parlayan yıldızlarından… Ama onu bizim gözümüzde ilginç kılan özelliği; sevgilisinin yakışıklı bir Türk genci oluşu… Koena Mitra, geçtiğimiz günlerde Mete Meral ile el ele yakalanınca Hindistan’da “olay” oldu… Çünkü… Bundan tam 1 yıl önce, Mete Meral ile birlikte olduğu söylentisi çıktığında Koena Mitra bunları yalanlamıştı. Hindistan magazin ve sinema dünyası genç ve güzel yıldızın birlikteliğini değil, yalanını tartışıyor..
Onun için, Mete Meral’le el ele görüntülerini “skandal” olarak nitelendiriyor. 26 yaşındaki Mitra artık hiçbir şeyi gizlemiyor. “Yılbaşında ilk defa Türkiye'ye gittim. İlişkim hakkında pek konuşmak istemiyorum. Ama hayatımın geri kalanını Mete ile geçirmek istiyorum” diyor ve böylece evlilik yolunda ilerlediklerini itiraf ediyor.

Kandemir iddiaları yalanladı

Posted: 21 Jan 2010 09:29 AM PST

Rize Çevre ve Orman Müdürü Sabit Kandemir, Vahşi Hayat Derneği Başkanı Cemal Gülas’ın, çengel boynuzlu keçi avıyla ilgili açıklamalarına cevap verdi.

Rize Çevre ve Orman Müdürü Sabit Kandemir

Rize Çevre ve Orman Müdürü Sabit Kandemir

Rize Çevre ve Orman Müdürü Sabit Kandemir, izinli av ile kaçak avın önüne geçtiklerini söyledi.

İddia edildiği gibi çengel boynuzlu keçilerin neslinin tükenme tehlikesinde olmadığını belirten Kandemir, “Çengel boynuzlu keçi iddia edildiği gibi nesli yok olma tehlikesi altındaki türlerden biri değil. Aynı zamanda ileri sürüldüğü gibi sadece Kaçkar Dağları’nda yaşamıyor. Tunceli, Elazığ, Avusturya, Avusturalya gibi dünyanın birçok yerinde yaşamaktadırlar. Bu iddialar yanlıştır” dedi.

Av izninin çıkarılan keçi envanterine göre verildiğini belirten Kandemir, şunları söyledi: “Çengel boynuzlu keçi envanteri çıkarılırken uluslar arası kurallara göre hareket ediyoruz. Uzman ekiplerimiz önceden belirlenen geçiş noktalarında haftalarca kalıp gözlem yapıyor. Detaylı alan taraması yapılıyor. Son yapılan envanter çalışmalarına göre bize bağlı bölgede 500 üstünde çengel boynuzlu keçi bulunduğunu tahmin ediyoruz.”

Kandemir, izinli avın kaçak avı önlediğini iddia ederek sözlerine şöyle devam etti: “İzinli av ile bölgemizde kaçak av önlenmektedir. Yapılan envanter çalışmalarına göre her yıl belli sayıda keçinin avlanmasına izin veriliyor. İzni alan kişiler avlayacakları keçi başına 12 bin TL ödüyor. Bu paranın yüzde 60′ı keçinin avlandığı köy tüzel kişiliğine bırakılıyor. Bu şekilde köy sakinleri, köylerinde kaçak avlanmaya müsaade etmiyor, kendi denetim mekanizmalarını oluşturuyorlar. İzinli her avcıyla birlikte bizim bir uzman denetmenimiz bulunuyor. Her avcıya sadece üç mermi kullanma izni veriliyor. Üç hakkında avı gerçekleştiremez ise hakkı iptal ediliyor ödediği parayı da geri alamıyor. Bu şekilde 2009 yılı içerisinde ilimizde sadece dört keçi avlandı.”

Kandemir ayrıca yaptıkları son envanter çalışmalarına göre Rize’de karaca sayısında artma gözlendiğini, karaca avına izin verilmesi için çalışma başlatacaklarını söyledi.

Vahşi Hayat Derneği Başkanı Cemal Gülas yaptığı açıklamada, çengel boynuzlu keçi envanterinin yanlış çıkarılarak, nesli tükenme tehlikesinde olan çengel boynuzlu keçi avına izin verilmesini eleştirirken sert ifadeler kullanmıştı.

Çay kanunu çok önemli !

Posted: 21 Jan 2010 09:24 AM PST

AK Parti Rize İl Başkanı Hasan Karal'dan çarpıcı açıklamalar.

Hasan KARAL

Hasan KARAL

Karal, “Rize Ticaret Borsası önderliğinde hazırlanan çay kanunu taslağı Rize'de kamuoyunda tartışılmaya açıldı. Bu tartışmaların yapılmasından yanayız. Çünkü bölge insanının kaderini doğrudan ilgilendirecek bir konu. İnşallah memleketimizin faydalanacağı bir çalışma taslağı ortaya çıkar. Çıkmalı da…"

İlyas GÜR
RİZE – AK Parti Rize İl Başkanı Hasan Karal, Rize'ye yapılacak hizmetler konunda çalışmalarını gazetemize anlattı. Karal, yapılacak hizmetlerin çıkması için teşkilat olarak sıkı çalıştıklarını belirtti. Bu konuyla ilgili sık sık Ankara’ya gidip görüşmeler yaptıklarını dile getiren Karal, “Eğer hizmetleri takip etmezsen kararlar çıkmaz” dedi. İşte Karal’ın müjde yüklü açıklamasından pasajlar:

ÜNİVERSİTEMİZİ
CANLANDIRIYORUZ
“Zaman zaman Ankara'ya gidip Rize milletvekilleriyle ilimize gelecek yatırımlar ve hizmetler konusunda çalışmalar yapıyoruz. Türkiye'de en önemli mesele işi takip etmek ve başarmaktır. Ankara’da da işinizi takip etmedikten sonra o işin bir an önce hizmete dönmesi çok zor. Türkiye, maalesef ölü bir bürokrasi yumağında olan bir ülkedir. Bu nedenle geçtiğimiz günlerde Ankara’ya gidip ilimize gelecek hizmetler konusunda görüşmeler yaptık.”

MÜCADELEMİZ
SÜRÜYOR
“Özellikle üniversitemizin büyüyüp gelişmesi için mücadele veriyoruz. Bu anlamda yeni fakülteler için çalışmamız var. Rize Üniversitemizin ilgili bölümlerindeki eksik öğretim üyelerini tamamlamak için uğraştık. Rize Üniversitesi'ne bağlı Tıp Fakültesi’nin daha modern ve daha çağdaş imkanlara kavuşması için gayret sarf ediyoruz. Eski MİT binasının 4 dönümlük arazisi, üniversitemiz bünyesinde Diş Hekimliği Fakültesi kurulması için devir işlemleri tamamlandı. Böylece ilimize Diş Hekimliği Fakültesi kuruluyor. Tıp Fakültesi bünyesindeki doktor açığının kapatılması için çalışma yaptık.”

YENİ BÖLÜMLER
AÇTIK
“Ayrıca Rize Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne Çocuk Psikiyatrisi ve Yeni Doğan Ünitesi kurulması için çalışma yaptık. Kanser hastaları için onkolog getirmiştik. Bu doktorumuz eş durumundan Rize’den ayrılmıştı. Şimdi yeni bir onkoloğun Rize'ye gelmesi için söz aldık. Erken doğumlarda ve çocuk yoğun bakımlarında Trabzon Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ünite yetersiz olduğu için biz Rize’de yeni doğan yoğun bakım ünitesi kurulması çalışması başlattık. Yeni doğan uzmanı getirmek için söz aldık. Karadeniz bölgesinde sadece Trabzon'da bir tane var. İkincisi ise Rize'ye geliyor. Bunun dışında kanser araştırma merkezinin fiziki binasının tamamlanmasıyla içindeki donanımı konusunda bakanlıktan söz aldık.”

BELEDİYELERE
MÜJDE!
“Spordan sorumlu bakanımızla görüştük. Rize'de başlamış olan sportif yatırımlara yenilerinin eklenmesi için söz aldık. Kaçak çay girişinin ortadan kaldırılması için Hayati Yazıcı bakanımızla görüştük. Bu konuda çok ciddi çalışma başlatıldı. Belediyelerimizin mevcut borçlarının minimize edilmesi özellikle Andon içme suyundan dolayı konusunda biriken borç yükünün yarısının ortadan kaldırılması planlanıyor. Bu konuda bakanımızla görüştük. Belediyelerimizin borcu belirli bir formüle bağlandı. Bu karar onaylandığında Andon içme suyu projesiyle ilgili 10 belediyemizin borç yükünün yarısı ortadan kalkacak.
Sağlık Bakanımız, Rize’ye çok yönlü bir sağlık ünitesi yapılması, ağız ve diş sağlığı hastanesiyle birçok birimin bir arada tutulması konusunda arazi bulunduğunda ödeneğin hazır olduğunu bize ifade ettiler.”

DAĞBAŞI YOLU
KARAYOLLARI
AĞINA ALINIYOR
“Güney Çevre Yolu'nun başlaması için Karayolları ile temasa geçtik. İnşallah Güney Çevre Yolu için bir an önce kamulaştırma çalışması başlayacak. Rize Merkez Dağbaşı istikametine giden yolun Salarha ve Güneysu yoluna bağlanması ve Karayollarına devredilmesi ve uygun yola dönüştürülmesi için başbakanımızın emirleri olmuştu. İnşallah bunun hayata geçirilmesi için görüşmeler yaptık. Bu yapılacak. Çevre ve Orman Bakanımızla görüştük. Rize'deki tüm derelerin taş ocağı bulunması halinde ıslah edileceği sözünü verdi.”

Mutlaka tartışılmalı

"Rize Ticaret Borsası önderliğinde hazırlanan çay kanun taslağı Rize'de kamuoyunda tartışılmaya açıldı. İlgili taraflar konunun olgunlaşması için gerekli tartışma zeminini hazırlıyorlar. Bu tartışmaların yapılmasından yanayız. Çünkü bölge insanının kaderini doğrudan ilgilendirecek bir konu. İnşallah gerek kamu sektörünün gerekse özel sektörün sorunlarının çözümlenmesi, üreticilerin sorunlarının çözümlenmesini amaçlayan faydalı bir çalışma teşekkül ettirilir. Bunda bütün organların katkısı olması lazım. Memleketimizin faydalanacağı bir çalışma taslağı ortaya çıkar. Önümüzdeki günlerde bu tasarı kanunlaşacak. Bu kararın yöremiz ve bölgemiz için çok hayırlı bir karar olmasını temenni ediyorum. Çaykur bu konuyla ilgili çalışmalarını ortaya koydu. Borsamız çalışıyor. Sivil toplum örgütleri bu taslakla ilgili görüşlerini ortaya koyuyorlar. Henüz ortada oluşmuş resmi çalışma yok. Her birimin yaptığı çalışma derlenip toparlanacak, kanun taslağı hükümetimizin önüne gelecek. Hükümetimiz bunu uygun görürse bunu tasarılaştıracak. Uygun görmezse bu taslak yasa haline dönüşmeyecek.”

Organize Sanayi artık zor

"Organize sanayinin Kalkandere bölgesinde yapılması konusunda alınan kararda bir yanlışlık olduğunu sanmıyorum. Çünkü Organize Sanayi Bölgesi kurulacak alanın bulunması yıllar aldı. En son Kalkandere bölgesinde karar kılındı. Organize Sanayi Bölgesi konusunda artık siyasetçiler olarak bizim söyleyebileceğimiz bir şey kalmamıştır. Bu konuda son sözü oradaki arazi sahipleri söyleyecek. Hükümet üzerine düşeni yapmıştır. Gerekli ödenek ayrılmıştır. Artık bizim siyasi irade olarak organize sanayi konusunda söyleyeceğimiz söz boş laftan ibaret olur. Yargı kararını vermiştir. Üzülerek ifade edeyim ki bu konuyla ilgili ayrılan para geri gitmiştir. Bundan sonra arazi sahipleri yargıya yaptıkları başvurularını geri çekerlerse geri giden paraların tekrar alınması konusunda mücadelemizi yaparız. Gelinen nokta itibarıyla Rize'ye yazık olmuştur.”


HES’çilere protesto

Posted: 21 Jan 2010 09:15 AM PST

Hesçilere protesto

Hesçilere protesto

Rize’nin İkizdere İlçesinde bugün düzenlenmek istenen ÇED Bilgilendirme toplantısı ilginç bir çevreci protestosuna sahne oldu.

kizdere İlçesi Cimil köyünde bir firma tarafından yapılmak istenen 75 mgw gücündeki Arı1 ve Arı2 isimli Hidroelektrik Santralleri’nin Çevre Etkileşim Değerlendirme (ÇED) raporu bilgilendirme toplantısı için köy sakinleri İkizdere ilçe merkezinde bulunan Talip Kahraman Kültür Merkezi’ne davet edildi.

Hesçilere protesto

Hesçilere protesto

Toplantıya katılan firma yetkilileri, ÇED uzmanları ve Rize Çevre ve Orman Müdürü Sabit Kandemir salonda yerlerini aldı. Dinleyici olarak davet edilen köy sakinlerinden hiç biri toplantıya katılmadı.

Protesto

Protesto

Salona girmeyen Cimilliler bina dışında toplanarak açtıkları dövizlerle köylerinde yapılmak istenen santrallerin çevreye zarar vereceği gerekçesiyle protesto gösterisi yaptı. Çevreci protestocular, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın elinde döviz bulunan maketlerini omuzlarına almaları dikkat çekti. Çevreciler, bu yöntemle Başbakanı da protestolarına ortak etti.

Protesto

Protesto

Üç mahalleden oluşan Cimil Köyü ve Cimil Kültür ve Yardımlaşma Derneği adına basın açıklaması yapan Alaattin Demircioğlu, protestolarının kesinlikle siyasi bir amaç taşımadığını belirterek, “Arı1 ve Arı2 HES projelerini ve ÇED dosyasını hazırlayan şirketin bu çalışması, bölgeyi doğru dürüst incelemeden ve gerekli hassasiyeti göstermeden yalnızca göz boyamak evrak vermek için hazırlanmış ucuz bir çalışmadır. Böyle bir öneri ne akla ne bilime ne de insafa sığar. Yaz ve güz aylarında derelerde oldukça azalan su miktarı köylerimize yetmezken, bir de suyun önü kesilerek santrale aktarılması bu köydeki hayatı tamamen yok eder. Köylüleri göçe zorlar. Sayın Başbakanımıza sesleniyorum. Bu vadinin yok olmasına müsaade etmeyin. Çevremizi, turizme, hayvancılık ve organik tarıma kazandıralım. Bu vadiyi turizm cenneti yapalım. İnsanımıza iş ve aş kazandırılsın.”

Demircioğlu, ayrıca yüklenici firma tarafından iki bin üstünde olan köy nüfuslarının 158 civarında gösterildiğini, bu rakamın gerçeği yansıtmadığını dile getirerek protesto gösterisine bile köylerinden bu rakamların çok çok üstünde kişinin katıldığını belirtti.

Cimil köyü sakinleri ÇED Bilgilendirme toplantısına katılmayınca, firma yetkilileri ve diğer görevliler katılım olmadığı yönünde tutanak tutarak salondan ayrılmak zorunda kaldı. Yaklaşık 500 kişilik grup daha sonra slogan atarak İkizdere şehir merkezinden geçip protestolarını tamamladılar.

Protesto

Protesto

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder