12 Şubat 2021 Cuma

* Hakiki Veli ile yalancı şeyhler

12 Şubat 2021, Cuma

 

Hakiki Veli ile yalancı şeyhler

 

 

 

Sual: Evliyada keramet görünmesi şart mıdır?, Hakiki Veli ile, yalancı şeyhler birbirinden nasıl ayrılır?

Cevap: Bu dünyada Evliyanın belli olması lâzım değildir. Doğru ile yalancının karışması lâzımdır. Bu dünyada hak ile bâtılın, doğru ile yanlışın karışması lâzımdır. Velinin, kendi vilâyetini bilmesi de şart değildir. Kendi vilâyetini bilmeyen Evliya çok idi. Bunları, başkaları nasıl tanıyabilir? Tanımalarına lüzum da yoktur. Evet, Peygamberlerin “aleyhimüsselâm” harikalar göstermesi lâzımdır. Böylece, Nebî, Nebî olmayandan ayrılır. Çünkü, Nebinin Peygamberliğini tanımak herkese lâzımdır. Evliya, insanları, kendi Peygamberinin dinine çağırdığı için, Peygamberinin mucizeleri kendilerine yetişir. Evliya, eğer İslamiyyetten başka bir şeye çağırmış olsaydı, o zaman, harikalar göstermesi elbette lâzım olurdu. İslamiyete çağırdığı için, harika göstermesi hiç lâzım değildir. Din âlimleri, herkesi, kitaplarda yazılan emirleri yapmağa çağırıyor. Evliya, hem buna çağırıyor, hem de İslamiyetin bâtınına davet ediyor. Önce, İslamiyete çağırıyor, sonra, Allahü teâlânın ismini zikir etmeği gösteriyor. Her zaman, aralıksız olarak, zikr-i ilâhî ile olmağı ehemmiyetle istiyorlar. Böylece, vücudu muhabbet kaplayıp, kalpte Allahü teâlâdan başka bir şey bulundurulmaz. Bu iki türlü davet için Evliyanın harikalar göstermesine niçin lüzum olsun? İrşat etmek, bu iki daveti yapmak demektir. Şunu da söyleyelim ki, uyanık bir talebe, tasavvuf yolunda ilerlerken, üstadının nice harikalarını, kerametlerini his eder. O bilinmez yolda, her ân, onun medetine baş vurup, hep yardımına kavuşur. Evet, başkaları için harikalar göstermesi lâzım değildir. Fakat, talebesine her an keramet göstermekte, harikalar, üst üste gelmektedir. Talebesi, üstadının harikalarını his etmez olur mu ki, ölü olan kalbine hayat vermektedir. Onu, müşahedelere, keşiflere kavuşturmaktadır. Cahiller, ölüyü diriltip, mezardan çıkarmağı, büyük keramet sanır. Büyükler ise, ölü kalpleri diriltmeğe, hasta ruhları tedavi etmeğe ehemmiyet verir. Sôfiyye-i aliyyenin büyüklerinden, hâce Muhammed Pârisâ: (İnsanların çoğu ölüleri dirilteni büyük bildiğinden, Allahü teâlâya yakın olanlar, bunu yapmak istemeyip, ölü ruhları diriltmişler, talebenin ölü kalplerini diriltmeğe çalışmışlardır. Doğrusu da, kalpleri, ruhları diriltmek yanında, ölüleri diriltmenin hiç kıymeti yoktur. Hatta abes, yani faydasız şeyle vakit kaybetmek olur. Çünkü, ölüyü diriltmek ona birkaç günlük ömür kazandırır. Kalplerin diriltilmesi ise, sonsuz hayata kavuşturur.) buyuruyor.

O büyükleri, yalancılardan ayıran farkların en açığı, her sözlerinin, hareketlerinin İslamiyete uygun olması, yanlarında bulunanların kalplerinde, Allahü teâlânın korkusu ve sevgisi hâsıl olmasıdır ve başka şeylerden soğumalarıdır. Evliya ile münasebeti olanlarda, bu alâmetler hâsıl olur. Münasebetleri olmayanlar, zaten her şeyden mahrumdur. (Tam İlmihal s. 750)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için

Üye olmak için  |  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder