28 Eylül 2010 Salı

* Saplantının böylesi (Mehmet Ali Demirbaş'ın 29.09.2010 tarihli yazısı)

logo.gif

bilgi@dinimizislam.com

29 Eylül 2010, Çarşamba

  Saplantının böylesi

 

Sual: Bir arkadaş, (Biz, hocamıza çok bağlıyız. Bizim hocamız bana Hıristiyan ol dese, tereddütsüz olurum) dedi. Böyle söylemek küfür olur mu?

CEVAP

Evet, küfür olur. Bu söz, hocaya bağlılığını göstermek için söylenmiş gibi görünse de, bu sözden o hocanın talebelerine Hıristiyanlığı ne kadar cazip ve şirin gösterdiği de anlaşılmaktadır. İçki içerim, filan günahı işlerim yahut Yahudi veya başka dinden olurum demiyor da, özellikle Hıristiyan olurum diyor.

Bir kimse, filan şey, filan kimsededir yahut yoktur, kâfir olayım, Yahudi olayım diye, yemin etse, o şey, onda olsun veya olmasın, o kimse, kendi rızasıyla küfre varmıştır. İmanını ve nikâhını yenilemesi gerekir. (İslam Ahlakı)

Bir kâfir için, başka kâfirden daha hayırlıdır demek küfür olur. (Redd-ül muhtar)

Mesela Hıristiyan olmak Yahudi olmaktan daha iyidir veya Yahudi olmak Hıristiyan olmaktan iyidir demek küfür olur, çünkü böyle söylemekle bu bâtıl dinlere iyi denmiş oluyor. Bu konu bu kadar hassasken, sebebi ne olursa olsun, Hıristiyan olurum demenin ne kadar tehlikeli olduğu meydandadır. İhtiyaç olunca, biri diğerinden daha kötüdür demek gerekir. Hak din, iyi din, yalnız İslam'dır.

 

Borç yiğidin kamçısıdır

Sual: (Borç yiğidin kamçısıdır) atasözüyle, Hazret-i Ali'nin, (Dünyada en büyük sıkıntı borçlu olmaktır) sözü çelişmiyor mu?

CEVAP

Çelişmiyor, birbirini açıklıyor. İhtiyacı olunca borçlanmak günah değildir. Peygamber efendimiz de borçlanmıştır. Bir demir zırh ceketini, borcundan dolayı bir Yahudi'ye rehin bırakmıştı.

İnsan borçlu olunca, rahat olamaz, boş oturamaz, ödemek için çalışır, gayret eder, bir an önce borcumu ödeyeyim der. Borcu çalışmasına yardımcı olur. Yiğidin kamçısı da, bu demektir. Yiğit, kamçı sayesinde, Hazret-i Ali'nin dediği sıkıntıdan kurtulur.

 

Kazası olmayan

Sual: Hiç kaza namazı olmayan kimse, öğlenin sünnetini kılarken, (İlk kazaya kalmış öğlenin farzını kılmaya) diye de niyet etse, eda niyetiyle kaza, kaza niyetiyle eda caiz olduğuna göre, yani kaza borcu olmadığı için, bu kimse, o günkü öğlenin farzını kılmış sayılır mı?

CEVAP

Hayır. Kazası yoksa, kıldığı nafile olur. Sünnet yerinde kılındığı için vaktin yani öğlenin sünneti de kılınmış olur.

 

 

Üye olmak için | Üyelikten ayrılmak için | Dini sualler için | Mail grubu sayfası 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder