19 Şubat 2020 Çarşamba

* Mezhepsiz ve bidat sahiplerine karşı takınılacak tavır

20 Şubat 2020, Perşembe

 

Mezhepsiz ve bidat sahiplerine karşı takınılacak tavır

 

 

 

Sual: Mezhepsiz ve bidat sahiplerine nasıl muamele etmeli, ne şekilde hareket etmelidir?

Cevap: Hindistan’ın büyük âlimlerinden Ahmed Rızâ hân Berilevî “rahmetullahi teâlâ aleyh”, (Fetâvel-Haremeyn) ismindeki fetva kitabında buyuruyor ki:

Tirmüzî ve Ebû Dâvüd ve İbni Mâce, Nâfiden alarak bildiriyorlar ki, Abdüllah ibni Ömer’e bir adam gelerek bir kimseden selam getirdi. Abdullah, buna, (O kimsenin bidat sahibi olduğunu işittim. Bidat sahibi ise, benden ona selâm götürme) dedi. Hasen-i Basrî ve Muhammed ibni Sîrîn (Bidat sahipleri ile birlikte bulunmayınız!) dediler. Eyyûb-i Sahtiyânî diyor ki, Talak bin Habîb ile oturuyordum. Sa’îd bin Cübeyr yanımızdan geçti. Bana dönerek, (Onunla oturma! O, bidat sahibidir) dedi. Esmâ bin Ubeyd diyor ki, Alî ibni Sîrînin yanına bidat sahibi olan iki kişi gelerek, sana bir hadîs soracağız dediklerinde, hayır, sormayınız, dedi. Bir âyet soracağız dediklerinde, hayır, buradan gidiniz, yoksa ben giderim, dedi. Gittiler. Orada bulunanlar, Kur’ân-ı kerimden bir âyet üzerinde konuşsaydın ne olurdu, dediler. Onların âyet-i kerimeyi değiştirerek okumalarından ve bu değişikliğin kalbimde yer etmesinden korktum, dedi. Selâm bin Ebî Muti’ diyor ki, bidat sahibi bir kimse Eyyûba gelip, sana bir kelime soracağım dedikte, senden yarım kelime bile dinlemem, dedi. Bir kimse Sa’îd bin Cübeyre bir şey sordu. Cevap vermedi. Sebebi soruldukta, bidat sahibidir, onunla konuşulmaz, dedi. Ebû Ca’fer Muhammed Bâkır “radıyallahü teâlâ anh” diyor ki, (Münakaşa edenlerin yanında oturmayınız! Bunlar âyet-i kerimelere diledikleri gibi mana verirler). İmâm-ı Ahmed ibni Hacer-i Mekkî, (Mişkât) kitabının şerhinde, Abdüllah ibni Ömer’in “radıyallahü teâlâ anh”, benden selâm söylemeyiniz dediğini bildirirken, çünkü, bidat ehlinden kaçınmakla emir olunduk demektedir. (Mirkat) kitabında, (Kaderiyye fırkasında olanlarla birlikte bulunmayınız!) hadîs-i şerifini bildirirken, çünkü, agyâr ile görüşmek, insanı helâke, felâkete sürükler, demektedir. (Şir’at-ül-islâm) kitabında diyor ki, selef-i sâlihîn “rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în”, bidat ehli ile birlikte bulunmazdı. Çünkü, hadîs-i şerifte, (Bidat sahipleri ile birlikte bulunmayınız! Onların kötülükleri, uyuz hastalığı gibi bulaşıcıdır) buyuruldu. Hadîs-i şerifte, (Kaderiyye fırkasında olanlara selâm vermeyiniz! Hastalarını ziyaret etmeyiniz! Cenazesinde bulunmayınız! Onların sözlerini dinlemeyiniz! Onlara sert cevap veriniz! Hakaret ediniz!) buyuruldu. Bir hadîs-i şerifte, (Allahü teâlâ bidat sahibine sert cevap verenin kalbini imanla doldurur. Korkulu şeylerden korur. Bidat sahibine kıymet vermeyen kimseyi Allahü teâlâ kıyametin korkularından korur) buyuruldu. (İrşâd-üs-sâri şerhu sahih-il-Buhârî) kitabında diyor ki, bidat ehli olan kimsenin tevbe ettiği anlaşılmadıkça, ondan uzaklaşmak lâzımdır. (Fâideli Bilgiler s. 428)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder