22 Şubat 2020 Cumartesi

* (Mevdu hadîs) demek

22 Şubat 2020, Cumartesi

 

(Mevdu hadîs) demek

 

 

 

Sual: (Mevdu hadîs) ne manaya gelir, uydurma hadîs mi demektir?

Cevap: (Usûl-i hadîs) denilen ayrı bir ilim vardır. Bu ilimde, (Mevdu hadîs) demek, uydurma hadîs demek değildir. Şimdi, bu ilimden haberi olmayanlar, mevdu hadîsi, lügat manası ile düşünerek, uydurma hadîs demek sanıyorlar. Bu ilim üzerinde ve mevdu hadîsler üzerinde geniş bilgi edinmek isteyenlere, (Se’âdet-i Ebediyye) kitabının ikinci kısmında beşinci maddeyi okumalarını tavsiye ederiz.

İmâm-ı Muhammed Birgivînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Usûl-i hadîs) kitabının şerhinde buyruluyor ki:

(Herhangi bir hadîsi haber verirken, bilerek yalan söylemiş olduğu bilinen bir kimsenin haber verdiği hadîs-i şeriflerin hepsine (Mevdu) veya (Müfteri) hadîs denir. Çünkü, haber verdiği hadîslerin hepsinin de, uydurma, iftira olmak ihtimâli vardır. Görülüyor ki, Usûl-i hadîsde yalanı yakalanan kimse, tevbe etse ve salih olsa da, bunun bildirdiği bütün hadîslere mevdu denilir. Böyle olduğunu, imam-ı Süyûtînin (Tedrîb) kitabı da bildirmekte ve hadîs âlimlerinin çoğu da söylemektedir. Bidat fırkalarında olanlar, Müslümanları doğru yoldan ayırmak için, zındıklar da, Müslümanları aldatmak için, hadîs uydurdular. Tekke şeyhlerinden de, ibadete tergîb ve günahlardan terhîb için hadîs uyduranlar oldu. Böyle iyi niyetli hadîs uydurmak haramdır. Müslümanları aldatmak için olursa, küfürdür. Sa’lebî, Vâhidî, Zimâhşerî, Beydâvî ve Ebüssü’ûd tefsirlerinde, sûrelerin kıymetlerini anlatan, öven hadîslerin mevdu oldukları söyleniliyor. Fâtiha, En’âm, Kehf, Yasîn, Duhân, Mülk, Zilzâl, Nasr, Kâfirûn, İhlâs ve Kul e’ûzü sûrelerini öven hadîslerin sahih oldukları meydandadır. Bu tefsirlerin sahipleri, mevdu denilen hadîsleri, sahih, hasen ve olsa olsa zayıf bildikleri için veya güvendikleri hadîs âlimlerinden, böyle olarak aldıkları için, yahut mevdu olduklarını kabul etmedikleri için yazmışlardır. Çünkü, hadîslerin sahih olup olmadıkları zann-ı galip ile anlaşılır. Kesin olarak bilinemez. Hadîs âlimlerinden çoğunun sahih dediği çok hadîsler vardır ki, bu fennin başka âlimleri, bunlara sahih dememiştir. Birçoğu da, bunların sahih olup olmadığını anlayamamıştır. Çünkü, bir hadîsin sahih olmadığını anlamak çok güçtür. Ancak zan ile anlaşılır. Kesin olarak anlaşılamaz. Bir hadîsin uydurma olduğunu kesin olarak anlamak için, bunu haber verenlerden birinin, bunu ben uydurdum demesi lâzımdır. Yahut, bana haber verdi dediği kimsenin, bu doğmadan önce ölmüş olduğu bilinmelidir. Yahut, hadîs denilen sözün, İslâmiyete ve akla, hesaba ve tecrübeye uymaması ve tevil kabul etmemesi ile uydurma olduğu anlaşılır. Bunları da ancak hadîs âlimleri anlar. Bu derin âlimler de, bunları anlamakta yanılabilir. Bunun içindir ki, Ebülferec İbn-ül Cevzînin (Mevduât) kitabındaki mevdu dediği hadîslerin çoğuna, sahih, hasen ve zayıf diyen hadîs âlimleri olmuştur. İmâm-ı Zehebî “rahmetullahi teâlâ aleyh” diyor ki, İbn-ül-Cevzînin Mevduât kitabındaki yazılı hadîslerin çoğu, sağlam, güzel hadîslerdir. Buraya kadar yazdıklarımızı, imam-ı Nevevînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Takrîb) kitabından ve Süyûtînin “rahmetullahi teâlâ aleyh” (Tedrîb) kitabından ve şeyhül-islâm ibni Hacer-i Askalânînin (Nuhbe) kitabından aldık). (Fâideli Bilgiler s. 431)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder