29 Temmuz 2012 Pazar

[Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] [Güncel Haberler, Haber, Haberler] * Büyük zatların yardımı

30 Temmuz 2012, Pazartesi

Büyük zatların yardımı    

 

Sual: Seyyid Abdülhakîm efendi hazretleri buyuruyor ki:

Meleklerin, peygamberlerin, evliya zatların ve salihlerin ruhları, her kim nerede, ne zamanda ve her ne hâlde çağırırsa, orada bulunur, yardım ederler. Hızır aleyhisselamın, sıkıntıda olanların imdadına yetişmesi böyledir. Fahr-i âlemin "sallallahü aleyhi ve sellem", ümmetinin her birine, hele ölüm zamanında, imdada yetişmesi de böyledir. Azrail aleyhisselam, can almak için her anda, her yere gelmesi de, böyledir. Her mürşid-i kâmilin, talebesine yetişmesi de böyledir ki, bunlar zamanlı ve mekânlıdır. Ezeli ve ebedi olmadığı gibi, devamlı da değildir. Hazır olmalarından önce, orada yok idiler. Bir zaman sonra da, oradan tekrar yok olurlar. Allahü teâlânın hazır olmasıyla, ruhların hazır olması arasında çok fark vardır. Allahü teâlânın hazır olması gibi, kimse hazır değildir. Allahü teâlânın sıfatlarının hepsi de böyledir. Ne bir melek, ne bir nebi, ne bir resul, ne bir veli, ne de salih bir zat, Cenab-ı Hakk'ın hiçbir sıfatına ortak değildir. (S. Ebediyye)

İmam-ı Rabbanî hazretleri de buyuruyor ki: Bu yolda ilerlemek, üstadın tasarrufuyla olur. O sevk ve idare etmedikçe, hiç ilerleyemez. Anlaşılamayan, bilinmeyen hâllere, hep onun üstün, başarılı idaresiyle kavuşulur. Gizli yol dedikleri, kendinden geçme hâli, talibin elinde olmayan bir şeydir. Zamansız, cihetsiz olan teveccüh talibin anlayabileceği şey değildir. (1/221)

Birinde, her peygamber ve veli için, zamanlı ve mekânlıdır denirken, diğerinde ise, velilerin teveccühünün zamansız ve cihetsiz olduğu söyleniyor. Bu iki sözün arasını nasıl buluruz?

CEVAP

Bu iki söz birbirine zıt değildir. Birinci yazıda ruhların hazır olmasından bahsediliyor. Büyük zatlar hürmetle anılınca ruhlarının geldiği ve oraya rahmet indiği bildiriliyor. Bir hadis-i şerifte de, (Evliya zatların anıldığı yere rahmet iner) buyuruluyor. (İ. Ahmed)

İkinci yazıda ise, talibin, her an kendi mürşidinin tasarrufu altında olduğu, o büyük zatı anmadan, ondan imdat istemeye gerek kalmadan, Allahü teâlânın izniyle mürşidinin yardım ettiği bildiriliyor.

Ubeydullah-i Ahrar hazretlerinin oğlu Muhammed Yahya hazretleri buyurdu ki:

Tasarruf sahibi zatlar üç çeşittir:

1- Allahü teâlânın izniyle, her istedikleri zamanda, diledikleri kimselerin kalbine tasarruf ederek, onu fena makamına eriştirirler.

2- Allahü teâlânın emri olmadan tasarruf etmez, yani kime emredilmişse ona teveccüh ederler.

3- Kendilerine bir sıfat, bir hâl geldiği zaman kalblere tasarruf ederler. (S. Ebediyye)

Tasarruflar farklı olduğu için, iki yazı farklı anlaşılıyor.

 

Amelsiz ilim

İlimsiz ve ihlâssız Cennet bulunur mu hiç?

Amelsiz ilim ile âlim olunur mu hiç?

 

 

 

Dinimiz İslam
İnternet Radyosu

Huzura Doğru
TV

Bugünkü ilahi:
·Her Derdin İlacı

 

Dini sualler için | Üye olmak için

 

Üyelikten ayrılmak için: Google | Yahoo

 

Mail grubu sayfası: Google | Yahoo

 

www.dinimizislam.com | www.mehmetalidemirbas.com | www.evlilikrehberi.net

 

 



--
7/29/2012 05:09:00 AM tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
7/29/2012 07:03:00 PM tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
7/29/2012 07:03:00 PM tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

--
7/29/2012 07:03:00 PM tarihinde seo tarafından Güncel Haberler, Haber, Haberler adresine gönderildi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder