31 Ekim 2021 Pazar

* Yatsı namazı vakti

31 Ekim 2021, Pazar

Yatsı namazı vakti

 

Sual: Yatsı namazının vakti ne zaman başlar ve ne zaman biter?

Cevap: (Yatsı namazının vakti), İmameyne göre, işâ-i evvelden, yani garptaki zahirî ufuk hattı üzerinde, kırmızılık kaybolduktan sonra başlar. Diğer üç mezhepte de böyledir. İmâm-ı a’zama göre, işâ-i saniden, yani beyazlık kaybolduktan sonra başlar. Hanefide, şer’i gecenin sonuna, yani fecr-i sâdıkın ağarmasına kadardır. Kırmızılığın kaybolması, güneşin üst kenarının, ufk-ı sathînin altında, onyedi derece irtifaa indiği vakittir. Bundan sonra, yani ondokuz derece irtifaa inince, beyazlık kaybolur. Şâfiî mezhebinde yatsı namazının âhir vakti, şer’i gecenin yarısına kadar diyenler vardır. Yatsıyı, şer’i gecenin yarısından sonra kılmak, bunlara göre câiz değildir. Hanefide ise, mekruhtur. Malikide yatsının âhır vakti, gecenin ilk sülüsüdür. Malikide şer’i gecenin sonuna kadar kılmak sahih ise de, üçte birinden sonra kılmak günahtır. Öğle ve akşam namazlarını iki imamın bildirdiği vakitlerde kılamayan, kazaya bırakmayıp, İmâm-ı a’zamın kavline göre eda etmeli, bu takdirde, o gün ikindi ve yatsı namazlarını da, İmâm-ı a’zamın bildirdiği vakitten önce kılmamalıdır. (Tam İlmihal s. 178)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için

Üye olmak için  |  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

 

* Sırat köprüsü ve mahiyeti

31 Ekim 2021, Pazar

Sırat köprüsü ve mahiyeti

 

Sual: Sırat köprüsü deyince, dünyada bildiğimiz, deniz, nehir üzerine kurulan köprüler gibi mi anlayacağız?

Cevap: Sırat köprüsü deyince, bildiğimiz köprüler gibi sanmamalıdır. Nitekim, sınıf geçmek için, imtihan köprüsünden geçilir diyoruz. Her talebe imtihan köprüsünden geçer. Hepsi buradan geçtiği için köprü diyoruz. Hâlbuki, imtihanın, köprüye benzeyen hiçbir tarafı yoktur. İmtihan köprüsünden geçenler olduğu gibi, geçemeyip, yuvarlananlar da olur. Fakat bu, köprüden denize yuvarlanmaya benzemez. İmtihan köprüsünün nasıl olduğunu, buradan geçenler bilir. Sırat köprüsünden de herkes geçecek, bazıları da geçemeyip Cehenneme yuvarlanacaktır. Fakat, bu köprü ve buradan geçmek ve Cehenneme düşmek, dünya köprüleri gibi ve imtihan köprüsü gibi değildir. Bunlara hiç benzemez. Sırat köprüsü vardır. Müminler, bu köprüden geçip, Cennete gidecek, kâfirler ise, Cehenneme düşeceklerdir.

***

Sual: Zamanımızda, küfre, harama, günaha düşmemek neredeyse imkânsız gibi olmuştur. Bu durumda ne yapmalıdır?

Cevap: Her Müslümanın birinci vazifesi nefsine uymamaktır. Nefis, insanın en büyük düşmanıdır. İnsanın imanını yok etmek ister ve bundan zevk alır. Allahü teâlânın ve Peygamber Efendimizin emirlerinden ve yasaklarından birisinin bile doğru, faydalı olduğunda şüphe edenin imanı gider, kâfir olur. Kâfir, Cehennemde sonsuz kalacaktır. Sonsuz  olarak azapta kalmanın ne demek olduğunu insan düşünse, korkudan uykusu kaçar, yemekten, içmekten kesilir. Hiçbir dünya zevki gözüne görünmez.

Küfrün cezası çok ağır, çok korkunç ise de, küfürden ve günahlardan kurtulmak da çok kolaydır. Bunun biricik çaresi, imanını tazelemektir. Bunun da en kolay yolu, her akşam yatarken, üç kerre; “Estagfirullahel'azîm” okumaktır. Manasını düşünerek okumak lazımdır. Bunun manası; “Ya Rabbî, beni affet” demektir. Allahü teâlâ, tövbeleri kabul edeceğini vadetmiştir. Yalnız, tövbenin kabul olması için, namaz borcu ve kul hakkı olmamak lazımdır. Bir namaz borcu olan, bunu kaza etmedikçe, tövbesi kabul olmaz. Cehennemde yanmakdan kurtulmak için, ölmeden evvel namaz borcundan ve kul hakkından kurtulmak lazımdır. Hiçbir hayırlı iş insanı bu azaptan kurtaramaz. İbni Teymiyye ve benzerlerinin kurtarır demesine aldanmamalıdır.

               

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için

Üye olmak için  |  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

 

30 Ekim 2021 Cumartesi

* Akşam namazı vakti

30 Ekim 2021, Cumartesi

Akşam namazı vakti

 

Sual: Akşam namazını ne zaman kılmalıdır?

Cevap: (Akşam namazının vakti), güneş zahirî gurub edince başlar. Yani, güneşin üst kenarının, rasıdın bulunduğu mahallin ufk-ı zahirîsi hattından kaybolduğu görülünce başlar. Şer’i ve şemsî geceler de, bu vakit başlarlar. Güneşin zahirî tulû ve gurubunun görülemediği yerlerde ve hesap yapılırken, şer’i vakitler kullanılır. Ziyası, sabahları en yüksek tepeye gelince, şer’i tulû vakti olur. Akşamları buradan çekildiği görülünce de, mer’i şer’i gurub vakti olur. Akşam namazının vakti, yatsı namazının vaktine kadar devam eder. Akşam namazını, vaktin evvelinde kılmak sünnettir. (İştibâk-i nücûm) vaktinden, yani yıldızlar çoğaldıktan, yani güneşin arka kenarının zahirî ufuk hattı altına on derece irtifaa indikten sonraya bırakmak haramdır. Hastalık, seferî olmak, hazır taamı yemek için, bu kadar geciktirilebilir. (Bahr) kitabında [ve İbni Âbidînde] denildiği gibi, iftarda acele etmek, yıldızlar görülmeden önce, iftar etmek demektir). Akşam namazını da, bu vakitte, yani erken kılmak müstehabtır. Akşamı kıldıktan sonra, tayyare ile batıya gidince, güneşi görse, güneş batınca akşamı tekrar kılar. Akşam namazının farzından sonra kılınan altı rekâte (Evvâbîn) namazı denir. (Tam İlmihal s. 178)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için

Üye olmak için  |  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

 

* Bütün iyilikler, İslamiyetin içindedir (Osman Ünlü Hocanın 30.10.2021 tarihli yazısı)

30 Ekim 2021, Cumartesi

Başlık

 

Sual: Bütün güzellikler, iyilikler, insanlara faydalı olan şeylerin hepsi, İslam dininin içinde var mıdır?

Cevap: Bu konuda Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri Râbıta-i şerîfe kitabında buyuruyor ki:

“İslam dini, Allahü teâlânın, Cebrail ismindeki melek vasıtası ile, sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselama gönderdiği, insanların, dünyada ve ahirette rahat ve mesut olmalarını sağlayan, usul ve kaidelerdir. Bütün üstünlükler, faydalı şeyler, İslamiyetin içindedir. Eski dinlerin, görünür, görünmez bütün iyiliklerini, İslamiyet, kendinde toplamıştır. Bütün saadetler, muvaffakiyetler ondadır. Yanılmayan, şaşırmayan akılların kabul edeceği esaslardan ve ahlaktan ibarettir.”

***

Sual: Bir babanın, küçük olan çocuklarının parasını, lazım olsun veya olmasın kullanabilmesine, izin var mıdır?

Cevap: Bu konuda Fetâvâ-yı Feyziyyede deniyor ki:

“Bir baba, küçük çocuklarının paralarını, ihtiyacı yok iken, kendisi için kullansa, çocuklar baliğ olunca, bunu tazmin etmesini, ödemesini isteyebilirler. Baba muhtaç olsaydı, kullanması caiz olurdu.”

***

Sual: Kur’ân-ı kerimde bildirilen hükümleri anlamak ve öğrenmek için ne yapmalıdır?

Cevap: Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerimi, sevgili Peygamberine, Cebrâil ismindeki melek ile, yirmiüç senede gönderdi. Vefatından sonra, hazret-i Ebu Bekir'in emri ile, bir araya toplandı ve bu kitaba Kur’ân-ı kerim ve Mushaf denildi. Kur’ân-ı kerimin hepsi, Arabidir. Manasını herkes anlayamaz. Kelam-ı ilâhiden, murâd-ı ilâhiyi, yalnız Muhammed aleyhisselam anlamış, Eshabına bildirmiştir. Muhammed aleyhisselamı gören Müslümana Sahâbi, hepisine Eshâb denir. Eshâb-ı kiram, Resulullah efendimizden öğrendiklerinin hepsini, talebelerine bildirdi. Bunlar da, açıklayarak, binlerce kitaplarında yazdılar. Bunlara Ehl-i sünnet âlimleri denir. Dört mezheb imamları ve imam-ı Ahmet Rabbânî, Muhammed Masûm hazretleri, Ehl-i sünnet âlimleridirler. Görülüyor ki, Kur’ân-ı kerimin manasını doğru olarak öğrenmek isteyenin, Ehl-i sünnet âlimlerinin Fıkıh ve İman kitaplarını ve imam-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât kitaplarını okuması lazımdır. İman kitaplarında, kalb ile inanılacak bilgiler yazılıdır. Fıkıh kitaplarında, beden ile yapılacak işler, ibadet, muamelat bilgileri yazılıdır.

               

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için

Üye olmak için  |  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

 

29 Ekim 2021 Cuma

* İkindi namazı vakti

29 Ekim 2021, Cuma

İkindi namazı vakti

 

Sual: İkindi namazını ne zaman kılmalıdır?

Cevap: (İkindi namazının vakti), öğle vakti bitince başlayarak, güneşin arka kenarının, rasıdın bulunduğu mahallin zahirî ufuk hattından battığı görülünceye kadar ise de, güneş sarardıktan sonra yani alt [ön] kenarı zahirî ufuk hattına bir mızrak boyu yaklaşıncaya kadar geciktirmek haramdır. Bu vakit, üç kerahet vaktinin üçüncüsüdür. Şimdi, Türkiye’de, takvimlerde, ikindi vakitleri, asr-ı evvele göre yazılıdır. Bu vakitlerden, kışın 36, yazın 72 dakika sonra kılınca, İmâm-ı a’zama da uyulmuş olur. Arz derecesi 40 ile 42 arasında olan mahallerde, ocak ayından başlayarak, her ay için 6 dakika, 36 ya ilave, temmuzdan sonra 72 den tarh edince (çıkarılınca), bu aydaki, iki asr (ikindi) vakti arasındaki zaman farkı olur. Güneş batarken, yalnız o günün ikindisi kılınır. İkindiyi kılarken güneş batarsa, bu namaz sahih olur. (Tam İlmihal s. 178)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için

Üye olmak için  |  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com

 

 

 

 

* İbadetlerin önemine göre sıralaması (Osman Ünlü Hocanın 29.10.2021 tarihli yazısı)

29 Ekim 2021, Cuma

İbadetlerin önemine göre sıralaması

 

Sual: Dinimizin ibadet olarak emrettikleri nelerdir, bunların önemine göre sıralaması nasıldır?

Cevap: Bu konuda İbni Âbidînde buyuruluyor ki:

“Meşrû'ât, yani ibadetler, müslümanlara yapılması emir olunan şeyler, dört kısımdır: Farz, vacib, sünnet, nafile. Allahü teâlânın açık olarak bildirdiği emirlerine Farz; açık olmayıp, zan ederek anlaşılan emirlerine Vacib denir. Farz veya vacib olmayıp, Resulullah efendimizin kendiliğinden emrettiği veya yaptığı ibadetlere Sünnet denir. Bunları devamlı yaparak, nadiren terk etmiş ve terk edenlere birşey dememiş ise, Sünnet-i hüdâ veya Müekked sünnet denir. Bunlar, İslam dininin şiârıdır yani, bu dine mahsusturlar. Başka dinlerde yoktur. Vacipleri terk edeni görünce, terk etmesine mani olurdu. Kendisi ara sıra terk etmiş ise, Sünnet-i gayr-ı müekkede denir. Müekked sünneti, özürsüz olarak devamlı terk etmek mekruh, küçük günah olur. Allahü teâlâ, bütün ibadetlere sevap vereceğini vadetti, söz verdi. Fakat, ibadete sevap verilmesi için, niyet etmek lazımdır. Niyet, emre itaat ve Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için yaptığını kalbinden geçirmek demektir.

Bu üç kısım ibadeti belli zamanlarda yapmaya Edâ etmek denir. Zamanında yapmayıp, zaman geçtikten sonra yapmaya Kazâ etmek denir. Edâ veya kazâ ettikten sonra, kendiliğinden tekrar yapmaya Nâfile ibadet denir. Farzları ve vacibleri nâfile olarak yapmak, müekked sünnetleri yapmaktan daha çok sevap olur.

Resulullah efendimizin ibadet olarak değil de, âdet olarak, devamlı yaptığı şeylere Sünnet-i zevâid denir. Elbiseleri, oturması, kalkması, iyi şeyleri yapmaya sağdan başlaması böyledir. Bunları yapanlara da sevap verilir. Bunlara sevap verilmesi için, niyet etmek lazım değildir. Niyet edilirse, sevapları çoğalır. Zevâid sünnetleri ve nâfile ibâdetleri terk etmek mekruh olmaz.”

Bunlarla beraber, âdete bağlı şeylerde de Resulullah efendimize tabi olmak, dünyada ve ahırette, insana çok şey kazandırır ve çeşitli saadetlere yol açar.

***

Sual: Maliki mezhebinde, kullanılmış su ile de abdest alınabilir mi?

Cevap: Menâhic-ül-ibâd kitabında deniyor ki:

“Müsta'mel, kullanılmış su, Maliki mezhebinde hem temizdir, hem de temizleyicidir. Yani müsta'mel su ile abdest alınır ve gusül edilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dinimiz İslam

İnternet Radyosu

 

 

 

Huzura Doğru TV

 

 

 

Dini sualler için

Üye olmak için  |  Üyelikten ayrılmak için

 

Google mail grubu sayfası

 

www.hakikatkitabevi.net

 

www.dinimizislam.com